Примери за използване на Yozlaşma на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yozlaşma, rüşvet ve oy kullanımı dolandırıcılığı hikâyeleri.
Elimizde iki tane ölü polis, yozlaşma ithamları ve ateşli bir topluluk var.
Dünya Bankasının yeni bir araştırması… 200 yozlaşma dosyasını inceledi.
Bir yıpranma, bir yozlaşma var.
Klavyesiyle kalplerdeki açgözlülük ve yozlaşma terörüyle mücadele ediyor.
Kaptan, bu, suç, yozlaşma ve hileyle içiçe girmiş… bir grup takıntılı kumarbazın hikayesidir.
Yozlaşma diyerek Kongre üyelerinin arasında gizli bir şekilde el değiştiren kese kağıdı içindeki parayı kastetmiyorum.
ahlaksızlık, yozlaşma değildir;
Kriz haritaları, seçim haritaları, yozlaşma haritaları, hatta çevresel gözetim insan haritaları.
Bakın, ben politik yozlaşma hakkında yazıyorum, tamam mı? Çeteler, polis ve politikacılar arasındaki.
Lesterland bir yozlaşmadır, bir yozlaşma.
seçim haritaları, yozlaşma haritaları, hatta çevresel gözetim insan haritaları.
kölelik ve yozlaşma büyür4”.
bir tiranlık mirası, yozlaşma ve bölünme tohumları.
Tapınak şövalyelerinde ki yozlaşma egemenliklerini etkilemesiyle Liderlik, kontrol etmek ve korumak olan görevini yok etmek olarak değiştirdi.
geniş alana yayılmış bir yozlaşma.
Toplum düzeyinden ulusal düzeye hükümetlerdeki ve çok uluslu şirketler ile finansal kurumlardaki yozlaşma hakkında ne kadar çok bilginin ortaya çıkmış olduğunu düşünün.
bir tiranlık mirası, yozlaşma ve bölünme tohumları.
Ve yozlaşma da halk kitlelerinin devrim mücadelesine katılmasındaki en önemli engellerden biridir.
Birçok alanda aksayan yönetim; yozlaşma alanında ve çevrenin yok edilmesi alanında,