Примери за използване на Zalimce на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çok zalimce.
Bu çok zalimce.
Bu zalimce ve olabildiğince gaddarca.
Bazı erkekler sünnetin zalimce ve barbarca olduğunu düşünür.
Çok zalimce bir sistem.
Roman bu çok zalimce olur.
Söylemeliyim ki beni etkilemek uğruna böyle zalimce alçalacağını hiç düşünmemiştim.
Bu çok zalimce.
Yapma John. Bu zalimce.
Ama zalimce.
Dün gece bile bana'' umarım zalimce bir şey yapmadın'' dedin.
Hükümet ve neredeyse bütün siyasi gruplar misyonerlerin zalimce öldürülmesini sert bir dille kınadılar.
Bazı insanlar çok zalimce olduğunu düşündüler.
Tamam, bu zalimce, kafası patlamadan bitirmesine izin verelim.
Windsoru zalimce öldürüp, Toriyi kaçıran kişi kayıplara karıştı.
Bu zalimce olurdu.
Zalimce konuşmak istemem fakat demek istediğim….
Ne kadar zalimce ve çıkarcı.
Zalimce gelebilir ama ikimiz de biliyoruz Bu gemi oradaydı onun için değdi mi.
Birbirimize karşı acımazsızca, zalimce dürüst davranırsak