Примери за използване на Zamanla на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her şey zamanla çözülür, değil mi?
Tabi zamanla benim gerçek adıma alıştılar.
Ama zamanla bunu yapabileceğini hissediyorum.''.
Ama zamanla bu karşı koymanın daha az yıkıcı bir karakter kazanması gerekir.
Ne derler biliyor musun? Zamanla rehineler tutsak edenlerle yakınlık göstermeye başlarmış.
Seni çağırıyor ve zamanla… ele geçirecek, bu senin kaderin.
Zamanla sana gerçekte
Üzülme. Çoğu arkadaş zamanla, akrabalar gibi yararsız oluyorlar.
Zamanla değişiyorlar, duymadın mı yoksa?
Zamanla biri gelip bizi götürür.
Fakat zamanla, piyasanın etkisiyle bu prensip göz ardı edildi.
Zamanla onu çok sevdim.
Ama zamanla tekniğimi geliştirdim.
Zamanla bu şikayetler kaybolur.
Zamanla ilişkileri derinleşti.
Zamanla ayrıldık, maaşı benimkinin üç katı oldu.
Zamanla, yaşlanır ve ölürüz.
Zamanla kendisini çok sevdim.
Goauldlar zamanla oynamayı denediler.
Zamanla üstesinden geleceksin.