Примери за използване на Zorluk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birçok zorluk vardı ama harikulade bir çalışmaydı.
Testlerin içeriği farklı olacak, fakat zorluk bakımından eşit olacak.
Özellikle söylemek istediğiniz bir zorluk mu var?
Onların zorluk müthiştir.
Hayatımda bir çok zorluk yaşadım, Dr. Shepperd.
yüksek seviyede zorluk.
Nefes almada zorluk çekiyorsanız.
Zorluk tam olarak nedir, Ajan Booth?
Önümüzde pek çok zorluk bulunuyor.
Kronik ağrı, belirli görevleri yerine getirmekte zorluk çekebilir.
Yeni zorlukları kutlamak gerek. -Yeni bir zorluk.
İşte karbondioksiti direkt havadan alırken yüzleştiğimiz zorluk bu.
Seninkiler sadece zorluk.
Eğer borçlu zorluk içinde ise eli genişleyinceye kadar beklenir!
Müvekkilimle tanıştığınızda mali zorluk içinde miydiniz, değil miydiniz?
Konuşma bozukluğu, yürümede zorluk?
Zorluk derecesi çok yüksek.
Yeterince zorluk çekti zaten.
Şimdi bu zorluk ve sorunlara bakalım.