Примери за използване на Zoru на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Maçlar zor mu, zoru başaracaklar.
İlla ki zoru yaşayacak.
Bu şehirde dürüstçe kazanmak için zoru değil imkansızı başarmak zorundasınız. .
Doğru yapılması en zoru o.
Ama çok daha zoru var.
Geleceği gördüğünü iddia eden birinin… aklından zoru vardır.
bu adamın aklından zoru var.
Güç dengesi. En tehlikelisi, en zoru, oyunların en pisi.
SETimesa konuşan Bekay,'' Yönetimin yoğun şekilde siyasileşmesi ve mesleki vasıflar için bütçe yetersizliği nedeniyle, en zoru bu olacak.'' dedi.
Biliyorum bir kadın için en zoru bu ama boyun eğmen kontrolü ele geçirmektir.
Elde edilmesi zoru oynamak evet demek istediğin halde hayır demektir.
En kötüsü geride kaldı, en zoru bizi bekliyor.
Bir kadın barınağında benim çok hüzünlü filmim Seyri Zoru göstereceğim.
Ama izin verirsen sana bu zor günlerinde yardım etmeyi çok isterim.
Burada yalnız olmak zor bir şey mi, Draal?
Biraz zor bulursun, yol berbat.
Bizimle gelmek zorunda değilsin ama biz gidiyoruz.
Zor olduğunu biliyorum, ama lütfen kımıldamamaya çalış.
Bana inanmak zorundasınız. Sadece sizin için en iyi olanı istiyorum.
Zor bir geceden sonra ertesi gün enerjisiz olacaksınız.