DINGE MACHEN - Turkce'ya çeviri

• şeyler yapmak
• şeyi yapmamız
• isler yapip

Dinge machen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Du willst Dinge machen, du musst.
Bir şeyler yapmak istiyorsan ellerini pisliğe bulaştırmalısın.

Ich glaube nicht, dass wir spezielle Dinge machen müssen.".
Bizim o yüzden özel olarak bir şey yapmamıza gerek yok.”.

Betriebssystem kann man viele Dinge machen; ohne kann man den Computer.
Bir işletim sistemiyle, birçok şey yapabilirsiniz; ancak işletim sisteminiz olmazsa, bilgisayarı çalıştıramazsınız.

Die Dinge machen keinen Sinn.
Hiçbir şeye anlam veremiyorum.

Kannst lauter verrückte Dinge machen.
Çılgınca şeyler yapabilirsiniz.

Und ich sah euch schon einander stundenlang ignorierend total andere Dinge machen.
Saatlerce farklı şeyler yaparak birbirinizi görmezden geldiğinizi de gördüm.

Es lässt mich Dinge machen, die mir nicht ähnlich sehen.
Böyle şeyler yapılması bana göre değil.

Du kannst zwei Dinge machen.
İki şey yapabilirsiniz.

Dinge machen.
Bir şeyler yapmak.

Du kannst Dinge machen, aber.
Bir şey yapmaya zorlayabilirsiniz, ama.

Dinge machen.«.
Şeyler yapıyor.''.

Ich weiß, wie die Amerikaner Dinge machen, und Al Haig übernimmt die Regierung nicht.
Amerikalıların işleri nasıl yürüttüğünü biliyorum ve Al Haig hükümeti ele geçirmeye çalışmıyor.

Nein! wenn sie andere Dinge machen. um sich vor Geschlechtskrankheiten zu schützen,- Viele Leute benutzen Kondome.
Hayır, hayır! Birçok insan, cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemek için… çeşitli şeyler yaparken kullanır.

Mit ihnen kann man interessantere Dinge machen.
Onlarla daha ilginç şeyler yapabiliyorsunuz.

Nur, weil sie Dinge machen kann, die kein Mann vorher kannte.
O sadece bir erkeğin isteyebileceği her şeyi yapıyor.

wie sie alberne Dinge machen.
aptalca şeyler yaparken videosu.

Menge anderer Dinge machen.
Ve bir çok farklı şey yapabiliyorum.

Du könntest in Warschau viel coolere Dinge machen.
Varşovada daha güzel şeyler yapabilirsin.

Du kannst größere Dinge machen.
Daha büyük şeyler yapabilirsiniz.

In dieser Zeit kann ich jede Menge anderer Dinge machen, die nützlicher sind.
Bu süre zarfında, birçok başka, daha faydalı şeyler yapabilirsiniz.