EINFALL - Turkce'ya çeviri

fikir
idee
meinung
gedanke
vorstellung
konzept
idea
düşündün
denken
nachdenken
überlegen
zu glauben
zu betrachten
vorstellen
der gedanke
überdenken
vorstellbar
mind

Einfall Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Brillanter Einfall, Frau Bürgermeister!
Bu parlak bir fikir, başkan!
Toller Einfall, Elliot.
Müthiş atıştı, Elliot.
Ich wollte schon… Dann kam mir der Einfall hierherzukommen.
Sonra buradan gitme fikri aklıma geldi. Ben.
Welch wunderbarer Einfall!
Ist das irgendein perverser Einfall von dir?
Bu senin sapık bir marifetin mi?
Sein letzter genialer Einfall hat Barry fast umgebracht.
En son yaptığı güzel planda az kalsın Barryi öldürtüyordu.
So was wie ein Einfall.
Bir şey bir iskembe gibi.
War das kein toller Einfall?
İyi bir fikir değil mi bu,?
Netter Einfall, meinst du nicht?
Çok etkileyiciydi, değil mi?
Der erste vernünftige Einfall, seitdem ich in Japan bin.
Japonyaya vardığımdan beri mantıklı ilk şey.
Silvans Einfall.
Silvan bunu yaptı.
Guter Einfall, den Wagen zu klauen.
Arabayı çalmak iyi fikirdi.
Mrs. Lovett, welch charmanter Einfall.
Bayan Lovett, bu harika bir fikir.
Welch revolutionärer Einfall.
Ne kadar devrimci bir davranış.
ist ein furchtbarer und nutzloser Einfall.
işe yaramaz bir fikirdir.
erbarmungslo- se Doktrin kein Einfall der Satanisten.
aslında satanistlerin kendi buluşu değildir.
und dein heiliger Einfall.
senin kutsal bulunuşundur.
Gegen den Einfall welchen Volkes bot die Chinesische Mauer Schutz?
Çin Seddi, hangi halkın saldırısına karşı koruma sağladı?
Dennoch bewahrten einige Städte entlang der Donau und ihrer Nebenflüsse in Moesien ihren römischen Charakter noch bis zum Einfall der Protobulgaren im Jahr 679
Buna rağmen, Tuna boyunca bazı şehirler, 679 Proto-Bulgar istilasına kadar Roma özelliklerini korudular
Ich wurde in Afghanistan sechs Monate nach dem Einfall der Sowjets geboren und obwohl ich zu jung war, um die Ereignisse zu verstehen, nahm ich das Leiden
Afganistanda, Sovyetlerin istilasından altı ay sonra doğdum ve her ne kadar etrafımda olup bitenlerin ne olduğunun farkına varamasam
Sonuçlar: 51, Zaman: 0.0535

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce