ERNSTE PROBLEME - Turkce'ya çeviri

ciddi sorunlar
ernsthaftes problem
ein echtes problem
ernsthaften schwierigkeiten
ciddi sorunları var
ciddi problemlere
ernsthafte probleme
ciddi sorunları
ernsthaftes problem
ein echtes problem
ernsthaften schwierigkeiten
ciddi sorunlara
ernsthaftes problem
ein echtes problem
ernsthaften schwierigkeiten

Ernste probleme Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wenn Sie ihn weiter in Schutz nehmen, kriegen wir ernste Probleme.
Ona arka çıkmaya devam edersen, ciddi problemlerimiz olacak.
Sie haben ernste Probleme.
Görünüşe göre çok ciddi sorunlarınız var.
Ich habe ernste Probleme mit ein paar Eiern.
Benim de yumurtalarla ciddi problemlerim var.
Wenn Sie eines dieser Symptome bemerken, gehen Sie zum Zahnarzt, bevor sich ernste Probleme entwickeln.
Bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, ciddi problemler ortaya çıkmadan diş hekiminize başvurun.
Dies sind Krisenmomente oder ernste Probleme, die mehrere Familienmitglieder gemeinsam bewältigen mussten.
Bunlar kriz anları ya da birçok aile üyesinin ortak paydada buluştuğu ciddi problemlerdir.
Ernste Probleme, Nyah… kann ich immer arrangieren.
Ciddi bir bela Nyah… her zaman ayarlayabileceğim bir şey.
Der Kerl hat ernste Probleme.
O herifin ciddî bir sorunu var.
Wir haben ernste Probleme.
Çok ciddi bir sorunumuz var, ve.
Es klingt für mich wie sie einige ernste probleme hat.
Bana senin cok ciddi sorunlarin var gibi geliyor.
Mangelnde Menstruation bedeutet ernste Probleme im Körper und erfordert sorgfältige medizinische Forschung und Behandlung.
Tiamin eksikliği ciddi bir problemdir ve tıbbi gözetim ve tedavi gerektirir.
Mir ist schon klar, dass es viele ernste Probleme auf der Welt gibt.
Dünyada pek çok ciddi sorun olduğunun farkındayım.
Die Frau hatte ernste Probleme, die wir besprechen mussten.
O kadının konuşmamız gereken ciddi bir sorunu vardı.
Ein zu früh geborenes Baby kann viele ernste Probleme haben.
Çok erken doğan bir bebek ciddi sorunlarla karşılaşabilir.
Dabei hat die Türkei heute mit fast allen Nachbarländern ernste Probleme.
Türkiye, bugün neredeyse tüm komşularıyla sorunlu ilişkilere sahiptir.
Doch beide Länder haben ernste Probleme.
Her iki ülkenin de ciddi sıkıntıları var.
Hohe Sträucher und kleine Felder bereiteten den Besatzungsmächten bei der Invasion der Normandie ernste Probleme.
Yüksek çalılar arasında küçük tarlalar Normandiya Çıkarmasındaki işgalci güçlere önemli sorunlar çıkarmıştır.
Das sind sehr ernste Probleme.
Bunlar çok ciddi meseleler.
entstehen ernste Probleme.
ortaya ciddi sorunlar çıkar.
Plastik verursacht ernste Probleme, wie etwa die Zerstörung von Ökosystemen,
Plastikler ekosistemin yok olması doğal kaynakların kirlenmesi ve kullanılabilir arazilerin azalması gibi ciddi problemlere neden olurlar.
Die Firma hat ernste Probleme, aber was Axe Capital gerade auch ist, ich weiß, was es in bester Form sein sollte.
Buranın ciddi sorunları var ama Axe Capital şu an ne olursa olsun… doruk noktasında nasıl bir şey olması gerektiğini biliyorum.
Sonuçlar: 55, Zaman: 0.0494

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce