FEHLEN - Turkce'ya çeviri

• eksik
• kayıp
• olmaması
• yok
• yoksundur
• yokluğu
• özlüyorum
• şeyler
• eksikliği
• eksiktir
• eksikliğini
• yokluğunu
• özledim
• özlüyor

Fehlen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Da fehlen nur ein paar Pillen.
Ne yapıyorsun?- Sadece birkaç hap eksik.

Problem. Cates und Ziggs fehlen.
Problem. Cates ve Ziggs kayıp.

Die Sonnenuntergänge fehlen mir schon ein bisschen.
İtiraf etmeliyim ki, o gün batımlarını özlüyorum.

Gegossenen Aluminiumrädern fehlen diese elastischen Elemente.
Döküm alaşım jantlar bu elastik unsurlardan yoksundur.

die arbeitenden Menschen fehlen.
çalışan insanlarda olmayan şeyler.

Das Fehlen des Daumens- die Notwendigkeit, Einsamkeit;
Bir başparmak eksikliği- ihtiyaç, yalnızlık;

Das Fehlen von Menstruation tritt in verschiedenen Situationen auf
Menstrüasyonun olmaması, farklı durumlarda ortaya çıkar

Das Vorhandensein/ Fehlen von LSI wirkt wahrscheinlich auch
LSInin varlığı/ yokluğu muhtemelen bir içerik kalitesi sinyali olarak

Hier fehlen drei Kugeln.
Burada üç top kayıp.

Einige Teile fehlen.
Birkaç parça eksik.

Mir fehlen Wählscheiben auch. Das bedeutet Krieg.
İşte şimdi savaştayız. Çevirmeli telefonu ben de özlüyorum.

Mineralstoffe fehlen.
Mineralden yoksundur.

Was in keinem Schlafzimmer fehlen darf?
Yatak odasında olmaması gereken şeyler nelerdir?

Langzeitnachweise für seine Unbedenklichkeit fehlen, es wurden jedoch auch keine schwerwiegenden schädlichen Nebenwirkungen gemeldet.
Uzun vadeli güvenliğinin kanıtı eksiktir, ancak önemli bir yan etkisi de bildirilmemiştir.

Fehlen eines Salzes und deren Bedeutung.
Tuz eksikliği ve önemi.

Das Fehlen einer Menstruation tritt in verschiedenen Situationen auf
Menstrüasyonun olmaması, farklı durumlarda ortaya çıkar

Das Fehlen dieser in ausreichenden Mengen im Körper hat negative Ergebnisse auf eine Person.
Vücutta yeterli miktarda bu yokluğu bir birey üzerinde olumsuz sonuçlar almıştır.

Sein Geldbeutel und seine Waffe fehlen immer noch.
Cüzdanı ve silahı hâlâ kayıp.

Ihre persönlichen Angaben fehlen.
kişisel bilgiler eksik.

Bei der Geburt fehlen einem Baby alle diese Repertoires.
Bir bebek doğduğunda bu repertuarların hepsinden yoksundur.