FROH - Turkce'ya çeviri

• memnun
• iyi
• seviniyorum
• çok mutlu
• mutlu mu
• mutluyum
• memnunum
• sevindim
• şanslı
• mutlu musun
• minnettarım
• mutluyuz
• i̇yi
• mutluydum
• şanslısın
• mutluydu
• sevindik
• memnunuz
• şanslıyız
• şanslıyım
• sevinmiştim
• sevindirdi
• memnundu

Froh Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Und sind wir damit froh?
Peki bundan mutlu musun?

Alle meinten, ich solle froh sein, am Leben zu sein.
Ve bana hep hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğum söylendi durdu.

Ich bin froh über etwas Geld.
Biraz paramız olmasına sevindim.

Ich bin froh, dass ich nicht allein warten muss.
Şey, burada tek başıma beklemek zorunda kalmadığıma memnunum.

Ich bin froh, dass sie umgesiedelt wurden.
En sonunda yeniden yerleştirildiklerine seviniyorum.

Petrie, ich bin so froh.
Petrie çok mutluyum.

Heute bin ich froh, dass ich die Aktien verkaufte.
O hisseleri iyi ki satmışım diyorum bugün.

Ich werde froh sein, wenn ich wieder in Cheltenham bin. Grässlich.
Cheltenhama geri döndüğümüzde çok mutlu olacağım. Korkunç.

Bist du froh, dass es ein Junge ist? -Dir.
Erkek olduğu için mutlu musun? -Sana.

Ich bin nur froh, dass sie mich rechtzeitig erwischt haben.
Çok geç olmadan beni yakaladıkları için ancak minnettarım.

Dieses Essen. Der Typ kann froh sein, dass er das nicht essen muss.
Bu yavan şeyi yemek zorunda değil. Şu adam ne şanslı.

Ich bin froh, dass Alba existiert.
Albanın var olduğuna sevindim.

Ich bin froh.
Çok memnunum.

Und ich bin auch froh, dass wir unsere kleine.
Ayrıca küçük açmazımızı aştığımıza da seviniyorum.

Ich bin froh, hier zu sein, Eure Majestät.
Burada olduğum için çok mutluyum Majesteleri.

Ich bin froh, dass du mich geschnappt hast.
Beni iyi ki sen yakaladın.

Bist du froh, es getan zu haben?
Yaptığına hala mutlu musun?

Du siehst froh aus.
Çok mutlu görünüyorsun.

Froh am Leben zu sein.
Yaşadığı için şanslı.

Ich bin jeden Tag froh.
Ben her gün minnettarım.