KLEIN GENUG - Turkce'ya çeviri

yeterince küçük
klein genug
ausreichend klein
yeterince küçüktür
klein genug
ausreichend klein

Klein genug Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Adafruit wollte ein Mikrocontroller-Board entwerfen, das klein genug ist, um in jedes Projekt zu passen.
Herhangi bir projeye uygun olacak kadar küçük bir mikro denetleyici kartı tasarlamak istedik.
Die Stadt ist klein genug, um zu Fuß zurechtzukommen.
Şehir yürüyerek gezilebilecek kadar küçük sayılır.
Klein genug.
Gezilebilecek kadar küçük.
Klein genug, daß es auf dem Rücksitz eines Autos Platz hatte.
Bir arabanın arka koltuğuna sığacak kadar küçükmüş.
Klein genug für Ihre Handfläche.
Elinde saklamak için yeterince ufak.
Wir sind klein genug, um nicht aufzufallen.
İşletmemiz farkedilemeyecek kadar küçük.
Aber als medizintechnisches Gerät war es klein genug, um es zu schlucken.
Ama medikal bir aygıt olarak yutulacak kadar küçükmüş.
Klein genug für Ihre Handfläche. Die Fernzündung für die Bombe.
Bombanın kumandasını. Avuç içine sığacak kadar küçük.
Ihr beide und ich sind die Einzigen, die klein genug sind, durch das Loch im Container zu passen.
Siz ve ben, Çöp Kutusundaki delikten sığabilecek kadar küçük olanlarız.
Sie ist klein genug, um sie als Nest zu nutzen.
Orayı yuva olarak kullanabilecek kadar küçük.
Wir sind klein genug, um nicht aufzufallen.
İşletmemiz fark edilemeyecek kadar küçük.
Es ist klein genug, um von einer einzigen mächtigen Löwin erledigt zu werden.
Gücü yerinde tek bir dişi aslanın alt edebileceği kadar küçük.
Es ist etwas, das klein genug ist, und das sehr wertvoll ist.
Fakat bir şey var ki, ve son derecede değerli, kolaylıkla saklanabilecek kadar küçük.
Klein genug, um unter die Jacke zu passen, aber mit 20er Magazin.
Ama 20lik şarjörü var. Bir ceketin içine sığacak kadar küçük.
EMU ist klein genug, dass man leicht in verschiedenen Programmen Kommilitonen und Dozenten kennen lernen.
DAÜ kolayca çeşitli programlarda sınıf arkadaşları ve öğretim bilmek alabilirsiniz kadar küçüktür.
Meredith, ist unser Programm klein genug, um zu bekommen, um Sie als Person kennen.
Meredith anda, program bir birey olarak sizi tanımak kadar küçüktür.
Das Massagegerät ist klein genug, um uns überall hin zu bringen.
Masaj, bizi her yere götürecek kadar küçük.
Diese Technologie ermöglichte Hörgeräte, klein genug zu sein, dass einige sogar in den Gehörgang passen.
Bu teknoloji, işitme cihazlarının bazılarının kulak kanalına bile sığabileceği kadar küçük yapılmasına izin verdi.
Was ist los? Bin ich dafür nicht klein genug?
Sorun nedir, ben bu iş için yeterince küçük değil miyim?
Sie sind klein genug, um auf diese Weise einfach zu bedienen zu sein.
Bu şekilde kullanımı kolay olacak kadar küçüktürler.
Sonuçlar: 71, Zaman: 0.0334

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce