UNBEDINGT - Turkce'ya çeviri

• mutlaka
• kesinlikle
• çok
• gerçekten
• şart
• pek
• gerek
• zorunlu
• ısrar
• ille
• önemli
• istiyorum
• zorunda
• illa
• sabırsızlanıyorum
• illaki

Unbedingt Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Die Welt braucht unbedingt"Woo"-Mädels.
Dünyanın kesinlikle vu-hu kızlarına ihtiyacı var.

Nicht unbedingt, Eli.
Şart değil, Eli.

Sie wollen diesen Johnny unbedingt, was?
Mi? Johnnyyi mutlaka istiyorsunuz, öyle mi?

Bitte unbedingt lesen“.
Önemli Lütfen okuyun».

Ich muss dir diese eine Geschichte unbedingt erzählen.
Sana birinin hikâyesini anlatmak istiyorum.

Ich will ihn unbedingt stillen.
Onu emzirmeyi o kadar çok istiyorum ki.

Wie gesagt, der Kerl ist nicht unbedingt warmherzig und zugewandt.
Dediğim gibi adam pek sıcak ve yumuşak türden değil.

Ich werde Stalin einen Vorschlag machen. Nicht unbedingt.
Zorunda değiliz. Stalin için bir teklifim var.

Ronnie, du musst mir jetzt unbedingt helfen, okay?
Ronnie… şu anda bana gerçekten yardımcı olman gerekiyor tamam mı?

Unbedingt Pfirsiche.- Pfirsiche.
Kesinlikle şeftali.- Şeftali.

Es könnten alle meine Wohnung verlassen. Nicht unbedingt.
Şart değil. İnsanlar evimi terk edebilirler.

Da müssen Sie unbedingt shoppen.
Mutlaka alışveriş de yap.

Ich will dich heute Abend unbedingt sehen.
Bu gece seni görmek istiyorum.

Darum musst du unbedingt deine Medikamente nehmen.
Bu yüzden ilaçlarını almaya devam etmen çok önemli.

Er will nichts Ernstes, und du willst ihn unbedingt.
O ciddi bir şey istememesine rağmen sen onu çok istiyordun.

Das macht ihn nicht unbedingt schlecht.
Bu onu illa kötü bir insan yapmaz.

Das wollte ich nicht unbedingt wissen.
Bunu bilmek zorunda değildim aslında.

Ich bin nicht unbedingt ein Partytier.
Ben öyle pek parti adamı değilimdir.

Außerdem will ich dich unbedingt wieder küssen.
An2} Ayrıca gerçekten de seni tekrar öpmek istiyorum.

Er muss unbedingt gefasst werden, Mainwaring.
Kesinlikle yakalanması gerek Mainwaring.