ARE FREE TO GO - Turkce'ya çeviri

• gitmekte özgürsün
• gitmekte serbestsiniz
• gidebilirsin
• serbestsin gidebilirsin
• serbest olduklarını
• gitmekte özgürsünüz
• gitmekte serbestsin
• gitmekte özgür
• gitmekte özgürler

Are free to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Of course if you want out, you're free to go.
Gitmek istersen gitmekte serbestsin tabii ki.

That you're free to go. Now I'm telling you.
Şimdi sana… gitmekte özgür olduğunu söylüyorum.

You and the girl are free to go. Mission accomplished.
Sen ve kız gitmekte özgürsünüz. Görev tamamlandı.

Mission accomplished. You and the girls are free to go.
Kızla birlikte gitmekte serbestsiniz. Görev tamamlandı.

Now that you're of age, you are free to go.
Yaşın da geldiğine göre, gitmekte özgürsün.

If you think Shenanigags is a cult, you're free to go, Todd.
Shenanigags sence tarikatsa gidebilirsin Todd.

They are free to go, but still they confine themselves,
Gitmekte özgürler. Ama kendilerini hapsediyorlar,

You're free to go for now, but don't travel far. Allan!
Allan! Gitmekte serbestsin ama fazla uzaklaşma!

The women are free to go.
Kadınlar gitmekte özgür.

Joshua's gone, so you and Emily are free to go.
Joshua gitti, yani Emilyle ikiniz gitmekte özgürsünüz.

You are free to go, and court is adjourned.
Gitmekte serbestsiniz. Mahkeme sona ermiştir.

If you choose to leave now to search for her, you are free to go.
Eğer şimdi gidip onu aramak istiyorsan, gitmekte özgürsün.

Just want to ask you a few questions, then you're free to go.
Sadece birkaç soru soracağım, sonra gidebilirsin.

Seems to me they're free to go.
Bana gitmekte özgürler gibi geldi.

Allan! You're free to go for now, but don't travel far.
Allan! Gitmekte serbestsin ama fazla uzaklaşma.

Mr. Wilson, you are free to go with the department's deepest apologies.
Bay Wilson teşkilatımızın içten özrüyle gitmekte özgürsünüz.

And whoever wants to leave, you're free to go.
Ve kim ayrılmak istiyorsa, gitmekte özgür.

You and the girl are free to go.
Kızla birlikte gitmekte serbestsiniz.

Yes, Quinn, technically you are free to go.
Evet, Quinn, aslında gitmekte özgürsün.

You're free to go home.
Sen eve gidebilirsin.