DIGEST - Turkce'ya çeviri

['daidʒest]
['daidʒest]
digest
sindirmek
digesting
intimidate
take
to absorb
to process
sindirir
sindirimde
digestive
digestion
GI tract
alimentary
aiimentary
hazmetmeme
to digest
to process
dergisi
magazine
journal
publication
digestte
digestin
sindirirler
sindiriyorum

Digest Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Giraffes digest leaves and the other foliage they eat in a similar way to cows.
Zürafalar yedikleri yaprakları ve diğer yeşillikleri tıpkı inekler gibi sindirirler.
It's a very lovely apartment. It's like"Architectural Digest.
Dairen çok şekermiş.'' Architectural Digest'' daki dekorasyon modelleri gibi.
I read that in Reader's Digest.
Bunu Readers Digestte okumuştum.
These cats eat the beans, digest them and then.
Bu kediler çekirdekleri yerler, onları sindirirler.
I think I'm gonna take a picture of this for Architectural Digest.
Sanırım bunun bir resmini“ Architectural Digest'' için çekeceğim.
I read in Reader's Digest.
Dün Readers Digestte okuyordum.
This article's in this Science Digest, this issue.
Bu makale Science Digestin son sayısında.
They also extrude their gut and digest coral wholesale.
Ayrıca midelerini sıkar ve mercanları topluca sindirirler.
Let me speak. I read in Reader's Digest.
Bırak konuşayım. Dün Readers Digestte okuyordum.
editor-in-chief of Atlanta Digest.
Atlanta Digestin baş editörü.
Yesterday, in the Reader's Digest.
Dün Readers Digestte okuyordum.
It's a classic by now, reprinted yearly in the Reader's Digest.
Artık klasik oldu. Readers Digestte her yıl yayımlanıyor.
Let's help him digest, jump!
Sindirmesine yardım edelim, zıplayın!
Wine helps digest food.
Şarap yiyeceği sindirmeye yardımcı olur.
The organ that helps the body digest fat.
Vücudun yağ sindirmesine yardımcı olan organ.
Tell him I'm fine, and that I can digest anything now.
Ve artık her şeyi sindirebildiğimi söyle. İyi olduğumu.
Call it"rest and digest.
Dinlen ve sindir'' deyin.
I get Reader's Digest.
Readers Digesti okudum.
I just rolled up into a ball so devil couldn't digest me.
Kendimi topa dönüştürdüm böylece şeytan beni sindiremedi.
During the first 10 days of life, the young can only digest insects.
Yaşamın ilk 10 gününde yavru sadece böcekleri sindirebilir.
Sonuçlar: 149, Zaman: 0.1275

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce