Doesn't belong here Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
He doesn't belong here.
Onun yeri burası değil.Anything that doesn't belong here.
Buraya ait olmayan bir şey.He doesn't belong here!
Zencinin yeri burası değil!Perhaps an alien presence that doesn't belong here?
Belki de buraya ait olmayan yabancı bir varlık… bizimkinden üstün bir zeka düzeyinde çalışan?I know you think he doesn't belong here.
Buraya ait olmadığını düşündüğünüzü biliyorum.One that probably doesn't belong here.
Muhtemelen buraya ait olmayan bir tanesi.I'm talking to someone who doesn't belong here.
Buraya ait olmayan biriyle konuşuyorum.So what doesn't belong here?
Buraya ait olmayan ne var?He doesn't belong here.
Buraya ait değl!That she doesn't belong here, and she's giving up. Point is she knows.
Sadede geleyim, buraya ait olmadığını biliyor ve pes ediyor.Point is… she knows that she doesn't belong here, and she's giving up.
Sadede geleyim, buraya ait olmadığını biliyor ve pes ediyor.She really doesn't belong here, you know. Yeah.
O kızın yeri burası değil. Evet.Yeah. She really doesn't belong here.
O kızın yeri burası değil. Evet.She doesn't belong here"?
Yeri burası değil'' mi?And he doesn't belong here and you know it.
Onun yeri burası değil ayrıca, sen de biliyorsun.I don't mean to be harsh, but he doesn't belong here.
Merhametsiz olmak istemiyorum, ama onun yeri burası değil.He doesn't belong here. He's with me.
Benimle o.- Onun yeri burası değil.She really doesn't belong here, you know. Yeah.
Evet. O kızın yeri burası değil.Yeah. She really doesn't belong here.
Evet. O kızın yeri burası değil.It doesn't belong here. What is that?
Bu nedir? Creuse burada değil.
