HOW TO SAVE - Turkce'ya çeviri

[haʊ tə seiv]
[haʊ tə seiv]

How to save Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I'm the only one who knows how to save Chicago.
Chicagonun nasıl kurtulacağını bilen tek kişi benim.
I'm gonna ask him how to save Enzo.
Ona Enzoyu nasıl kurtarabileceğimi soracağım.
We wanna know how to save Stiles.
Stilesı nasıl kurtaracağımızı öğrenmek istiyoruz.
No maester knows how to save him.
Yok Üstat onu kurtarmak için nasıl bilir.
Our offworld allies may know how to save Teal'c.
Dünyadışı müttefiklerimiz Tealcin nasıl kurtarılacağını biliyor olabilirler.
I think I have a plan of how to save your store.
Galiba dükkanı nasıl kurtaracağımıza dair bir planım var.
If I show you how to save 20%… would you be interested?
Ilgilenir miydin? Sana nasıl% 20 tasarruf yapacağımı gösterirsem?
What? You don't know how to save us?
Ne? Bizi nasıl kurtaracağını bilmiyor musun?
Do you know how to save the Cube?
Küpü nasıl kurtaracağını biliyor musun?
Not dying in a classroom. We're supposed to be learning how to save the world.
Sınıfın birinde ölmek yerine dünyayı nasıl kurtaracağımızı… öğreniyor olmamız gerekiyordu.
Figure out how to save him on your own.
Onu nasıl kurtaracağını kendi başına çöz.
I know how to save the house! Annabel!
Evi nasıl kurtaracağımızı biliyorum! Annabel!
Annabel!- I know how to save the house!
Evi nasıl kurtaracağımızı biliyorum! Annabel!
Tell me how to save my friends.
Arkadaşlarımı nasıI kurtaracağımı söyleyin.
Arnold didn't know how to save you. No, my friend.
Arnold sizi nasıl kurtaracağını bilmiyordu. Hayır, dostum.
No, my friend. Arnold didn't know how to save you.
Arnold sizi nasıl kurtaracağını bilmiyordu. Hayır, dostum.
He may very well know how to save her!
Onu nasıl kurtarabileceğimizi de biliyor olabilir!
You must have learned how to save people at school!
Okulda insanları nasıl kurtaracağını öğrenmişsindir!
His knowing how to save her is why I won't.
Onu nasıl kurtaracağını bildiği için bunu yapmam.
They're gonna decide how to save the harvest at a dinner?
Hasatın akşam yemeği sofrasına kadar nasıl muhafaza edileceğini mi kararlaştıracaklar?
Sonuçlar: 137, Zaman: 0.045

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce