Looking in a mirror Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
When I saw that Web site, it was like looking in a mirror.
İnternette gördüğümde sanki aynaya baktığım hissine kapıldım.Tried looking in a mirror lately.
Hardly anyone likes looking in a mirror.
Çok az insan aynaya bakmaktan hoşlanır.Aslında, kimse aynaya bakmaktan hoşlanmaz.It's like looking in a mirror.
Tıpkı aynaya bakar gibi.It's like looking in a mirror, isn't it?
Tıpkı aynaya bakıyormuş gibi, değil mi?Like looking in a mirror, huh?
It's like looking in a mirror.
Bu bir aynaya bakmak gibi.It's like looking in a mirror.
Aynaya bakmak gibidir.Must be like looking in a mirror with you two.
Sizler sanki aynaya bakıyormuşsunuz gibi.It's like looking in a mirror.
Aynaya bakar gibiyim.It's like looking in a mirror.
Tıpkı aynaya bakmak gibi.He said it was like looking in a mirror, and he was right.
Aynaya bakmak gibi dedi ve haklıydı da.It's like looking in a mirror before I have brushed my hair.
Bu sanki bir aynaya bakmak gibi… saçlarımı taramadan önce.It's like looking in a mirror.
Aynı aynaya bakmak gibi.Like looking in a mirror.
Aynaya bakar gibi sanki.Yes, I thought maybe I was looking in a mirror.
Evet, aynaya bakar gibi oldum gerçekten.Like looking in a mirror?
Aynaya bakmak gibi mi?Okay, imagine youre looking in a mirror.
Tamam. Bir aynaya baktığınızı hayal edin.Like looking in a mirror, huh?
Aynaya bakıyormuşsun gibi değil mi?
