BILIYORLARSA - Almanca'ya çeviri

wissen
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında
kennen
bilmek
bilir
tanır
tanımak
bilen
biliyoruz
tanıştım
wussten
bilmek
bilir
öğrenmek
bilgi
hakkında
bilen
biliyoruz
farkında

Biliyorlarsa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Eğer gerçeği biliyorlarsa beni Johnny 600den ara.
Die würden mich Johnny 600 nennen, wenn sie die Wahrheit wüssten.
Eğer gerçeği biliyorlarsa beni Johnny 600den ara.
Ich hieße Johnny 600 wenn man die Wahrheit wüßte.
Ve eğer biliyorlarsa, o zaman belki.
Wenn du das weißt, dann vielleicht auch.
Bunu ne planladığımızı biliyorlarsa yapabilirler sadece.
Das ist nur möglich, wenn sie unsere Pläne kannten.
Bizi biliyorlarsa, Lawtonı da öğrenecekler.
Wenn die von uns wissen, kennen die auch Lawton.
Nerede çalıştığını biliyorlarsa, nerede yaşadığını da bilirler.
Wo Sie arbeiten, wissen die auch, wo Sie wohnen.
Ama muhtemelen eğer yerini biliyorlarsa, seni hemen yakalarlardı?
Aber wenn sie wissen, wo Du bist, warum holen sie Dich nicht?
Eğer ne yaptıklarını biliyorlarsa, zavallı adamın köpeğini nasıl öldürdüler?
Wenn sie wissen, was sie tun, wieso haben sie dann den Hund umgebracht?
Onlar biliyorlarsa bizimkiler de biliyordur..
Wenn die es wissen, wissen es unsere auch.
Ne biliyorlarsa onun kodunu yazarlar.
Sie programmieren nur, was sie kennen.
Ne biliyorlarsa anlatacaklar… yoksa onlardan söke söke alacağım.
Oder ich entreiße es ihnen. Sie werden mir sagen, was sie wissen.
Biliyorlarsa bile, bize söylemiyorlar.
Wenn ja, sagen sie's uns nicht.
Eğer yanlış bir şey yaptıklarını biliyorlarsa, o halde neden yapıyorlar?
Wenn sie wissen, dass sie etwas Falsches tun, warum tun sie es dann?
Onların açıklamaları üzerine, varsa, biliyorlarsa, elbette bizim de bir diyeceğimiz olacak.
Wenn Sie das wüssten, was Ihre Suchmaschine über Sie weiss, dann würden wir es Selbsterkenntnis nennen.
Çünkü eğer bildiklerini biliyorlarsa senin onları izlemeni istemeyeceklerdir.
Wenn sie wissen, dass sie wissen, möchten sie nicht, dass ihr ihnen folgt.
Eğer gerçek olduklarını biliyorlarsa ve onlarla konuşursanız, geri gelecektir.
Wenn sie wissen, dass du real bist und du mit ihnen redest, werden sie wiederkommen.
Eğer ne yaptıklarını biliyorlarsa, zavallı adamın köpeğini nasıl öldürdüler?
Wenn sie wüssten was sie tun, wie konnten sie dann den Hund von dem armen Kerl töten?
Onlar için neyin iyi olduğunu biliyorlarsa edeceklerdir.
Das werden sie, wenn sie wissen, was gut für sie ist.
Evet ama ya nasıl yapıldığını biliyorlarsa?
Ok, aber vielleicht wissen sie, wie es geht?
Seni arıyorlar, nerede çalıştığını biliyorlarsa, evini de bilirler.
Wo Sie arbeiten, wissen die auch, wo Sie wohnen.
Sonuçlar: 57, Zaman: 0.0284

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca