Bir fark yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Seninki ile benimki arasında pek bir fark yok.
Antrenman ve maçlar arasında bir fark yok aslında.
Otursun veya çıksın bir fark yok.
Başlangıçta, bu iki özellik arasında bir fark yok gibi gözükebilir.
Bizim için Ahmed Şefik ile Muhammed Mursi arasında bir fark yok.
Çocuk için aslında bir fark yok.
Merhaba? Greenbauma bakılırsa, arada bir fark yok.
Bu ikisi arasında bir fark yok.”.
Cihazlar arasında bir fark yok.
Bu ikisi arasında bir fark yok.”.
İkisi arasında en ufak bir fark yok'' dedi.
Pek değil, bir fark yok aslında.
Çok da büyük bir fark yok.
Dışarıdaki fırtınayla burası arasında fazla bir fark yok.
Son zamanlarda benim için oynamak ve çalışmak arasında bir fark yok. Evet.
Senin doğaüstü dediğinle benimki arasında bir fark yok.
İkisi arasında pek bir fark yok.
Artık Flintle Silverın arasında bir fark yok.
Seninki ile benimki arasında pek bir fark yok.
Kuran ve hadisler arasında bariz bir fark yok.