Dile getirdi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
İki siyah gazeteci basında vizyonlarını dile getirdi.
Öğrenciler görüşlerini dile getirdi.
Her yaştan insanlar dilekçeyi imzaladı ve desteklerini dile getirdi.
Bu uçuşların yaklaşan sonbahar sonuna kadar açılacağı yönündeki umudunu dile getirdi.
Gençliğin sesini dile getirdi.
İsraile aşkını dile getirdi.
Nesnenin bir silah olup olmadığını söylemenin imkansız olduğuna dair korkuları dile getirdi.
Peki, halk bu mutluluğunu nasıl dile getirdi?
Başbakan umudunu dile getirdi mekanizması mültecilerin yerleştirilmesi doğrultusunda varılan anlaşma gerçekten hayata geçirilecektir.
O da umudunu dile getirdi, ne işe bütünüyle havaalanı dönmek mümkün olacak zaten haziran ortasına.
Yalnızca azınlık bir kısım, bilinen diğer ruh hastalık sebeplerini dile getirdi; ırsiyet,
Ama sonra annesi ile bir araya geldi ve o da şüpheleri ve endişeleri dile getirdi.
Birçok ülke dile getirdi endişeleri Japonyanın plütonyum depolama
Şimdiye dek açıkladığım her örnekte çiftlerden biri ne istediğini ve sevdiğini belirtti ve dile getirdi: Seni istiyorum.
Sivil toplum örgütleri, kamptaki yaklaşık 1.600 refakatsiz çocuk için bu süreçle ilgili endişelerini dile getirdi.
Çin devlet medyası Cumartesi günü ABD ile Çin arasındaki ticaret müzakerelerinde ihtiyatlı iyimserliğini dile getirdi.
Ben ayrılmadan önce sizi görme arzusunu dile getirmişti.
Yine de, yaygın konuşma, büyük göğüsleri tercih eden erkek fikrini dile getirmektedir.
Ve bunu dile getirmek ona yardımcı mı olacak?
Bunu dile getirmem gerekiyorsa gerçekten başarısız olmuşum demektir.