ELINDE - Almanca'ya çeviri

in der Hand
eline
ele
eliyle
avucunun içine
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
im Besitz
besitzt
sahip
var mı
vardır
sahibi olmak
elinde
in den Händen
eline
ele
eliyle
avucunun içine
haben
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
hast
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
hatte
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
in die Hände
eline
ele
eliyle
avucunun içine

Elinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İtalyanın elinde 2.451,8 ton altın bulunuyor.
Italien besitzt offiziell 2.451,8 Tonnen Gold.
Monica Lewinsky, FBIın elinde.
Das FBI hat Monica Lewinsky.
Polisin teki Emmettin elinde birkaç yıllık fotoğraf olduğunu söylemişti.
Ein Polizist sagt, Emmett hatte einige Jahre an Bildern.
Silah senin elinde, değil mi?
Du hast die Waffe, oder?
Claire, bana elinde bir seyler oldugunu söyle.
Claire, sagen Sie mir, dass Sie etwas haben.
Koşuyor ve elinde bir kutu taşıyordu.
Sie rannte und hielt einen Karton in den Händen.
Şimdi bile elinde silah var.
Selbst jetzt haben Sie eine Waffe in der Hand.
Klanın elinde ne kadar çok komşu bölge varsa direniş o kadar hızlı büyür.
Je mehr Nachbarprovinzen im Besitz des Clans sind, desto schneller wächst der Widerstand.
Carter İsrailin elinde 150 nükleer silah bulunduğunu söyledi.
Laut Carter besitzt Israel 150 Nuklearwaffen.
Kyle Reese, Skynetin elinde.
Skynet hat Kyle Reese.
Bauerın elinde bir kanıt varmıydı?
Hatte Bauer Beweise?
Neden elinde silah var?
Warum hast du eine Pistole?
Claire, bana elinde bir şeyler olduğunu söyle.
Claire, sagen Sie mir, dass Sie etwas haben.
Ve çocuğun elinde gitar var!
Und das Kind hat eine Gitarre in den Händen.
Ekmek de elinde altına döndü, bu yüzden yemek yiyemedi.
Das Brot wandte sich auch in die Hände zu Gold, also konnte er nicht essen.
Dostum, elinde bir sünger var.
Alter, du hast einen Schwamm in der Hand.
Ondan başka kimsenin elinde bir kuvvet yoktur.
Niemand außer Ihm besitzt Macht noch Kraft.
Suriyede rejimin elinde, her an kullanabileceği kimyasal silahlar bulunuyor.
Das syrische Regime ist im Besitz von Chemiewaffen, die es jederzeit benutzen kann.
Elizabeth, Kirkin elinde.
Kirk hat Elizabeth.
Slavickynin elinde Beau-linein zehirli olduğuna dair kanıtlar vardı.
Slavicky hatte Beweise, dass Beau-Line giftig ist.
Sonuçlar: 3502, Zaman: 0.0414

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca