FARK EDIYOR - Almanca'ya çeviri

merkt
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam
erkennt
tespit
tanımak
fark
tanır
tanıyabilir
algılamak
ayırt
kabul
algılayabilir
görmek
entdeckte
keşfetmek
keşif
tespit
fark
buldu
realisierte
fark
gerçekleştirmek
anlaman
merken
fark
hatırlamak
hatırlarım
anlamadan
ezberlemek
hatırlayamam
erkennen
tespit
tanımak
fark
tanır
tanıyabilir
algılamak
ayırt
kabul
algılayabilir
görmek
begriff
anlamak
kavramak
farkında
anlar
akıl
idrak
anlayacak
bemerkbar
fark edilir
kendini hissettiriyor
ortaya
farkedilebilir
fark edilir hale gelir
belli
kendini göstermez

Fark ediyor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Minnettarlık, etrafınızda olan iyi şeyleri fark ediyor.
Dankbarkeit erkennt die guten Dinge, die um Sie herum geschehen.
Birçok gözlemci Güney Koredeki mahkemelerin görüşlerinde bir değişiklik olduğunu fark ediyor.
Viele Beobachter erkennen ein Umdenken bei der südkoreanischen Justiz.
kasaba halkı bile fark ediyor.
selbst die Bürger der Stadt merken.
beyinlerimiz benzerliği fark ediyor.
aber unser Gehirn erkennt die Ähnlichkeit".
Bilim onayladı: Köpekler Kötü İnsanları Fark Ediyor.
Wissenschaft bestätigt: Hunde erkennen eine schlechte Person.
Yanından ayrılmıyor ve misafirler bunu fark ediyor.
Das macht nicht zufrieden und die Gäste merken das.
Aykut, o ve Şebnemin her ikisinin de test edilmesi gerektiğini fark ediyor.
Everett erkennt, dass er und Sharlene beide getestet werden müssen.
Ancak insanlar bunu geç fark ediyor.
Aber die Männer erkennen das erst spät.
Ancak insanlar bunu geç fark ediyor.
Das merken die Leute aber zu spät.
Önce yalnızlığını fark ediyor.
Zuerst die Einsamkeit erkennen.
Bu noktayı daha fazla sayıda firma fark ediyor ve sosyal medya platformlarına geçiyor.
Immer mehr Unternehmen realisieren diesen Punkt und wandern zu Social-Media-Plattformen.
Kiracı, Emilynin odasında bir adam fark ediyor.
Die Untermieterin entdeckt einen Mann in Emilys Schlafzimmer.
Onun bakış açısını alıyor ve önemli bir şeyi fark ediyor.
Sie nahm seine Perspektive ein und merkte etwas Wichtiges.
Uyandığında ise süper hıza sahip olduğunu fark ediyor.
Als er aufwacht, entdeckt er, dass er super schnell ist.
O kadar küçük bir farklılık ki bu ama herkes fark ediyor.
Es gab nur einen kleinen Unterschied, den aber jeder merkte.
Bu şekilde resimleri kullandığımda katılımcıların normalde en fazla% 20si fark ediyor.
Wenn man Bilder wie diese nimmt, entdecken normalerweise höchstens 20 Prozent den Trick.
Ajan Miller yaptığı bütün varsayımların yanlış olduğunu yeni fark ediyor.
Agent Miller realisiert gerade jetzt, dass alle ihre Vermutungen falsch waren.
Sizi fark ediyor.
Gerçekten fark ediyor.
Das macht einen Unterschied.
Bir şey fark ediyor musun?
Sie sind unterschiedlich lang?
Sonuçlar: 99, Zaman: 0.0446

Farklı Dillerde Fark ediyor

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca