Gitmek zorunda kaldı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hayır, Hitler Polonyayı işgal etti… ve JSA da Avrupaya gitmek zorunda kaldı.
Bebek bakıcısı eve gitmek zorunda kaldı.
Paraguay'' ve'' Umaita'', Paraguay Nehri üzerindeki Arjantin şehri Ita Ibateye gitmek zorunda kaldı.
Ve sex in tam ortasında gitmek zorunda kaldı.
Biraz da bu yüzden SG-1 oraya gizlenerek gitmek zorunda kaldı.
Bayan Krabappel, Portlanda gitmek zorunda kaldı.
Ne yazık ki, gitmek zorunda kaldı.
Libyaya saldırı emri için gitmek zorunda kaldı.
İşte bu yüzden gitmek zorunda kaldı.
Shepherd arama yaptı ve Marcos gitmek zorunda kaldı.
az bekledikten sonra gitmek zorunda kaldı.
bu nedenle Grete gitmek zorunda kaldı. kapıyı açmak için.
Merhaba, Chuck Bass gitmek zorunda kaldı,… ama sizi aramasının nedeni olan kadın içeride.
Ancak durum değişti, ben de gitmek zorunda kaldım.
Keşke gitmek zorunda kalmasaydım.
Gitmek zorunda kalmışlar.
Gitmek zorunda kaldığım için çok üzgünüm… ama bunu devam ettirelim.
Keşke gitmek zorunda kalmasaydık.- Evet.
Asla pazara gitmek zorunda kalmamak.
Ve gitmek zorunda kaldığını biliyorum, e neden hala bu şekilde hissediyorum?