HER ZAMAN ZOR - Almanca'ya çeviri

• immer schwierig
• immer schwer
• immer harte
• immer herausfordernd

Her zaman zor Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yer altı çalışmaları her zaman zor.
Sechs Stück zu bekommen ist immer schwer.

Başka bir boncuk için yeterli alan olup olmadığına karar vermek her zaman zor.
Es ist immer schwer zu entscheiden, ob noch genug Platz für eine weitere Perle ist.

Bu durumlarla ilgili konuşmak her zaman zor.
Es ist immer schwierig, darüber zu reden.

Doğum günü hediyesi bulmak her zaman zor iştir.
Ein Geburtstagsgeschenk ist immer schwer zu finden.

Bir hanımla ilk sefer her zaman zor olur.
Das erste Mal mit einem Mädel ist immer schwierig.

Çalışkan bir muhabiri kaybetmek her zaman zor olmuştur.
Einen guten Journalisten zu verlieren, ist immer hart.

Her zaman zor.
Es ist immer hart.

İlkinin her zaman zor olduğunu duyuyorum.
Ich habe gehört, der Erste ist immer der schlimmste.

Her zaman zor.
Es ist immer schwierig.

Böyle operasyonlar her zaman zor olmuştur.
Operationen wie diese sind immer kompliziert.

Her zaman zor olanın peşinden gidersin.
Sie wollen immer die Schwierigen.

Seçim her zaman zor.
Die Wahl ist immer schwer.

Ayrılık her zaman zor.
Trennung sind immer schwierig.

Satımı her zaman zor bir iş olmuştur.
Der zimmerservice war schon immer ein harter verkauf.

Saygılı, ahlaklı bir çocuk yetiştirmek her zaman zor bir iş olmuştur.
Kinder zu fürsorglichen, respektvollen und moralischen Menschen zu erziehen sei schon immer harte Arbeit gewesen.

Yeşil alanların korunması sanayileşmiş yerlerde her zaman zor olmuştur.
Der Schutz unserer Grünflächen war schon immer eine Herausforderung für stark industrialisierte Orte.

Böyle bir durumda insanların ellerini kaldırması, dürüst ve açık olması her zaman zor olabilir.
In einer solchen Situation kann es immer schwierig sein, die Hände hochzunehmen und offen zu agieren.

Kulakların hastalıkları- her zaman zor ve bir kişi için küçük yorik hakkında ne söyleyebiliriz.
Krankheiten der Ohren- es ist immer schwer für eine Person, geschweige denn über kleine Yorikah zu sprechen.

Bu, çocuklar için her zaman zordur, değil mi?
Das ist für Kinder immer schwierig, oder?

Merdiveni tırmanmak her zaman zordur.
Es ist immer schwer, die Leiter hochzuklettern.