KARANLIK - Almanca'ya çeviri

dunkel
karanlık
koyu
esmer
hava kararacak
siyah
kara
Dunkelheit
karanlık
die Dunkle
karanlık
kara
Finsternis
karanlık
tutulma
darkness
düster
karanlık
kötü
karamsar
kasvetli
Dark
karanlık
kara
koyu
finster
karanlık
kasvetli
kötü
asıktır
Schatten
gölge
karanlık
shadow
finsteren
karanlık
kasvetli
kötü
asıktır
im Dunkeln
dunkle
karanlık
koyu
esmer
hava kararacak
siyah
kara
dunklen
karanlık
koyu
esmer
hava kararacak
siyah
kara
dunkler
karanlık
koyu
esmer
hava kararacak
siyah
kara
der Dunklen
karanlık
kara
finstere
karanlık
kasvetli
kötü
asıktır
düsteren
karanlık
kötü
karamsar
kasvetli
düstere
karanlık
kötü
karamsar
kasvetli
den Dunklen
karanlık
kara
die Dunklen
karanlık
kara
düsterer
karanlık
kötü
karamsar
kasvetli

Karanlık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Benim bildiğim Karanlık Kaia savaşmadan gitmezdi?
Die Dark Kaia, die ich kenne?
En karanlık zamanlarda… yanımda olana. Sana.
Die mir in diesen finsteren Zeiten stets Dir.
Eğer dikkatli bakarsanız biraz karanlık ve tuhaf bir kız.
Beobachtet man sie… Sie ist ein bisschen düster und seltsam.
Karanlık beni kurtardı.
Die Dunkelheit hat mich gerettet.
Karanlık madde, ikisini birleştirmiş.
Sie verschmolzen durch die Dunkle Materie.
aydınlık ve karanlık gibi.
hell und dunkel.
Karanlık yaratıklar oldukları yerde dondular.
Die Geschöpfe der Schatten erstarrten.
Karanlık, Avrasya ordularını katlediyor.
Die finsteren, mörderischen Armeen von Eurasien.
Sanki karanlık her yerde.
Es scheint, als wäre die Finsternis überall.
Connecticut Karanlık Ordu ile kaynıyor, ve bir sürü RWAs var.
Connecticut ist voller Dark Army, angesichts der Konzentration von RWAs.
Hayat karanlık bir hale geldi.
Das Leben ist düster.
Yıl karanlık, depremler, volkanlar!
Jahre Dunkelheit, Erdbeben, Vulkanausbrüche!
Karanlık daha iyi. Hayır.
Nein. Lieber im Dunkeln.
Karanlık madde, ikisini birleştirmiş.
Sie wurden verschmolzen, durch die Dunkle Materie.
Büyüleyici.- Uğursuz, karanlık, tehlikeli!
Ominös, dunkel, gefährlich. Faszinierend!
Karanlık neden bir oğlan çocuğunu buraya getirir ki?
Warum sollte der Schatten einen Jungen herbringen?
Ölürsem, karanlık onu da alacaktı.
Und wenn ich sterbe, wird die Finsternis sie verschlucken.
Karanlık Efendinin yükselip dünyada olmasını istemiyor musun?
Deinen finsteren Herrn draußen in der Welt sehen?
Çok karanlık bir şey.
Something very dark.
Belki de karanlık seni bulur.
Dass dich die Dunkelheit findet… und mich.
Sonuçlar: 12709, Zaman: 0.0487

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca