Mutlu bir sonu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ama korkmayın, bu hikayenin mutlu bir sonu var.
Aber keine Angst, die Geschichte hat ein Happy End.Seni uyarıyorum, bu hikayenin mutlu bir sonu yok.
Ich muss dich warnen, diese Geschichte hat kein Happy End.Bizim endişeleri bir kısmı neyse mutlu bir sonu vardır.
Ein Teil unserer Bedenken hat zum Glück ein Happy End.Ama hala mutlu bir sonu olabilir.
Aber sie kann trotzdem noch glücklich enden.Mutlu Bir Sonu Olan Kötü Bir B Filmi: MS ile Barışı Nasıl Yaptım.
Marcusun hikayesinin mutlu bir sonu var.
Mutlu Bir Sonu Olan Kötü Bir B Filmi: MS ile Barışı Nasıl Yaptım.
Ein schlechter B-Movie mit Happy End: Wie ich Her aşk mutlu bir sonu hak eder.
Denn jeder Mensch verdient ein Happy End.Artık, mutlu bir sonu hak etmiyor muydum?
Mutlu bir sonu hak eden biri varsa o da sensin.
Wenn jemand ein Happy End verdient, dann bist das du.Ama korkmayın, bu hikayenin mutlu bir sonu var.
Keine Angst, diese Geschichte hat ein Happy End.Eğer iki insan birbirlerini seviyorlarsa, bunun mutlu bir sonu olamaz.
Wenn zwei sich lieben dann kann das kein gutes Ende nehmen.Eğer iki insan birbirlerini seviyorlarsa, bunun mutlu bir sonu olamaz.
Wenn zwei Menschen einander lieben, kann es kein glückliches Ende geben.Eğer iki insan birbirlerini seviyorlarsa, bunun mutlu bir sonu olamaz.
Wenn sich zwei Menschen lieben, kann es kein Happy End geben.Maalesef her aşk hikayesinin mutlu bir sonu yoktur.
Leider kann nicht jede Liebesgeschichte mit einem Happy End ausgehen.Ama korkmayın, bu hikayenin mutlu bir sonu var.
Aber keine Angst, auch diese Geschichte hat ein Happy End.Yani kitabını okumaya devam et ve mutlu bir sonu olmasını dile.
Also lesen Sie Ihr Buch weiter und hoffen Sie auf ein Happy End.Mutlu bir son gerek.
Es gäbe ein Happy End.Mutlu bir son.
Mutlu bir son değildi.
Es war nicht gerade ein Happy End.
