NITELEDI - Almanca'ya çeviri

bezeichnete
olarak
denir
adlandırıyor
tanımlanabilir
adı
tanımlamaktadır
nitelendiriyor
nannte
hitap
diyebilirsin
adını
buna
ismi
isim
demene
olarak adlandırıyor
deyin
als
olarak
daha
sanki
hem
ilk
hani
sırada
beschrieb
tarif
tanımlamak
açıklamak
tanımlayan
anlatmak
tanımlar
anlatan
açıklar
tanımlayabilir misiniz
bezeichnet
olarak
denir
adlandırıyor
tanımlanabilir
adı
tanımlamaktadır
nitelendiriyor

Niteledi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bush, Irakta geçen Perşembe günü yapılan seçimleri ise tarihi olarak niteledi.
Die irakischen Parlamentswahlen vom vergangenen Donnerstag bezeichnete Bush als historisch.
Demokratlar, tasarıyı Cumhuriyetçilerin siyasi bir oyunu olarak niteledi.
Die Demokraten nannten die Resolution einen politischen Trick der Republikaner.
Birleşmiş Milletler, mültecilerin durumunu kritik olarak niteledi.
Die Vereinten Nationen beschreiben die Lage der Flüchtlinge als dramatisch.
İsrail, muhtemel anlaşmayı'' tarihi hata'' olarak niteledi.
Israel nennt Atomdeal"historischen Fehler".
Pek çok yorumcu ve siyasetçi bu gelişmeleri“ tarihi” olarak niteledi.
Viele Analysten und FondsVerwalter nennen diese Entwicklung„historisch“.
Madrid ise planı“ yasadışı” olarak niteledi.
Madrid nennt das Vorhaben“illegal”.
Bazı kesimler yaşanan son gelişmeleri'' Kürtlerin laneti'' olarak niteledi.
Einige Kreise bezeichneten die jüngsten Entwicklungen als„kurdischen Fluch“.
Shawun avukatları tutuklamayı bir başka'' Wall Streetde cadı avı'' olarak niteledi.
Shaws Anwälte bezeichneten die Festnahme als.
Avrupa Birliği, Macaristan hükümetinin planladığı internet vergisini“ kabul edilemez” olarak niteledi.
Die EU-Kommission hat die von Ungarns Regierung geplante Internet-Steuer als inakzeptabel bezeichnet.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, kararı,” doğru yönde atılmış dev bir adım” olarak niteledi.
Außenamtssprecherin Heather Nauert bezeichnete ihn als„großen Schritt in die richtige Richtung“.
Castroyu'' zalim bir diktatör'' olarak niteledi.
Er bezeichnete Castro als„brutalen Diktator“.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, eleştirileri“ kabul edilemez” olarak niteledi.
Das russische Innenministerium kritisierte die Äußerungen als„inakzeptabel“.
İran ile imzalanan Nükleer Anlaşmayı kötü bir anlaşma olarak niteledi.
Das Atomabkommen mit dem Iran bezeichnete er als schlechten Deal.
Ancak önde gelen iklim bilimcisi James Hansen, Paris anlaşmasını‘ sahtekarlık ve saçmalık olarak niteledi.
Der führende Klimawissenschaftler James Hansen charakterisierte das Abkommen als„Betrug” und„Täuschung”.
Bush da öyle: Bratislava buluşması öncesi Putini bir dost olarak niteledi.
Ebenso Bush: Er bezeichnete Putin im Vorfeld des Treffens in Bratislava als einen Freund.
bu operasyonu« muhteşem bir haber» olarak niteledi.
beliebte diese Operation als›gute Nachricht‹ zu qualifizieren.
Protestocu göstericileri ise sıçanlar ve farelerolarak niteledi.
Die Demonstranten bezeichnete er als„Ratten und Söldner”.
Eşcinselliği“ yaşam biçimi” olarak niteledi.
Homosexualität bezeichnete er dabei als"Lifestyle Choice".
Göstericilere karşı şiddeti'' kabul edilemez'' niteledi.
Die Gewalt gegen die Demonstranten sei„unverhältnismäßig“.
Rusya Güvenlik Konseyi, ABDnin faaliyetlerini saldırganlık eylemi olarak niteledi.
Russischer Sicherheitsrat wertet US-Angriff als Aggression›.
Sonuçlar: 54, Zaman: 0.0902

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca