TAKIP EDIP - Almanca'ya çeviri

verfolgen und
takip ve
izlemek ve
izini sürüp
kovalayıp
folgen und
sonuçları ve
takip etmek ve
takip edip
uymalı ve
takip edin ve
izlersiniz ve
izleyip
aufspüren und
bulup
bul ve
takip edip
tespit edip
hinterher und
takip edip
peşinden koşup
hinterherjagen und
takip edip
jagen und
avlanma ve
av ve
avcılık ve
avlayıp
avlamak ve
kovalayıp
kovalıyoruz ve
bulup
takip edip
verfolgt und
takip ve
izlemek ve
izini sürüp
kovalayıp
verfolgten und
takip ve
izlemek ve
izini sürüp
kovalayıp
verfolgte und
takip ve
izlemek ve
izini sürüp
kovalayıp
nachverfolgen und
takip etmesine ve
izlemelerine ve
takip edip

Takip edip Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
O sahtekârı takip edip Romulan Tarafsız Bölgesinde yakalamışlar.
Sie verfolgten und verwahrten den Fälscher in der Romulanischen Neutralen Zone.
Ajan Prentissin bildiği gibi… DAB yıllardır takip edip hayran olduğum bir birimdir.
Aber ich habe jahrelang die Arbeit der BAU verfolgt und bewundert.
Lütfen takip edip beğenin.
Bitte folgen und uns gefällt.
Kablosuz ağ ile kontrol ediliyorsa… sinyali takip edip nereden geldiğini öğrenebilirim.
Anscheinend wird sie drahtlos gesteuert. Ich kann das Signal verfolgen und herausfinden, wohin sie will.
Seni takip edip selektör yapan Wrangler,?
Der Wrangler, der dich verfolgte und dir aufblendete?
Evden ayrılınca da beni takip edip bana saldırdı.
Er hat mich in ein Haus gelockt, mich heimlich gefilmt und später verfolgt und angegriffen.
Brad, bu araçların çoğunun özel dedektiflere ait olduğunu ve beni takip edip gözetlediklerini anladı.
Brad fand heraus, dass das Privatdetektive waren, die mich verfolgten und überwachten.
Ya da onu takip edip nereye gittiğine bakabilirsin.
Oder Sie könnten ihm folgen und sehen, wo er geht.
Maçı aynı anda takip edip, izleyebilirsiniz.
Es können euch gleichzeitig 4 Spieler verfolgen und erledigen.
Seni takip edip sana selektör yapan Wrangler vardı ya?
Der Wrangler, der dich verfolgte und dir aufblendete?
Her gün yüzlerce maçı canlı olarak takip edip canlı bahis yapabilirler.
Täglich können hunderte von Spielen live verfolgt und darauf gewettet werden.
Kafamdaki Bedforu avlu boyunca… takip edip yakalamaktı.
Ich wollte Bedford folgen und ihn draußen stellen.
Castle, beni içeri kadar takip edip görüşmeme katılamazsın.
Castle, du kannst mir nicht folgen und beim Verhör dabei sein.
Bir anda annen gözlerimi takip edip.
Deinen Ohren folgen und.
Castle, beni içeri kadar takip edip görüşmeme katılamazsın.
Castle, du kannst mir nicht einfach folgen und an meiner Befragung teilnehmen.
Arı kümesi onu takip edip saldırmış olmalı.
Der Schwarm hat ihn angegriffen und verfolgt.
Onu takip edip, kaçmaya çalıştığında onu trende sıkıştırmış ve… pencereden atmış olabilir.
Und folgte ihm, als er versuchte, zu entkommen.
Üçünü de takip edip öldürdük… insanlar. Doğru değil.
Wir haben alle drei dieser… Leute aufgespürt und getötet. Nicht wahr.
Bizi buraya kadar takip edip, bir şekilde varlıklarını gizlemeyi… başarabilmişler.
Und folgen uns so. Sie verbergen wohl ihre Präsenz.
İnsanlar onları takip edip, dinleyecektir.
Die Menschen hören denen zu und folgen ihnen.
Sonuçlar: 110, Zaman: 0.0632

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca