Yeterli zaman yok Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onu orada asla bulamaz, yeterli zaman yok.
Er schafft es nie, sie darin zu finden, die Zeit fehlt.Mümkün değil. Yeterli zaman yok.
Nicht möglich. Nicht genug Zeit.Günümüzde, bazen ına büyük acele ediyoruz ve yeterli zaman yok.
Heute sind wir manchmal ina großen Ansturm und es gibt nicht genug Zeit.Daha sonra bir kadeh şarap için yeterli zaman yok olacak!
Es wird später Zeit genug für ein Glas Wein sein!Yardım edemem, yeterli zaman yok.
Yani işleri mükemmelleştirmek için yeterli zaman yok… ama ne kadar denersem o kadar kötü şeyler oluyor.
Aber je mehr ich mich bemühe, desto schlimmer wird alles. Ich meine, es ist nicht genug Zeit, um alles perfekt zu machen.Yeterli zaman yoktu, Michael. Ama.
Nicht genug Zeit, Michael. Na gut.Yeterli zaman yoktu, Michael.
Na gut… Nicht genug Zeit, Michael.Ama yeterli zamanım yoktu. Her şeyi denedim!
Alles! Die Zeit reicht nicht.Ama… Yeterli zaman yoktu, Michael.
Na gut… Nicht genug Zeit, Michael.Her şeyi denedim! Ama yeterli zamanım yoktu.
Alles! Die Zeit reicht nicht.Ama yeterli zaman yoktu.
Aber… es bleibt nicht genug Zeit.Çalmak için yeterli zaman yoktu.
Es war nicht genug Zeit, um etwas zu stehlen.Ama… Yeterli zaman yoktu, Michael.
Nicht genug Zeit, Michael.Herkesi kurtarmak için yeterli zamanımız yok ama.
Es ist nicht genug Zeit, um alle rauszubringen.Bazen yeterli zaman yoktur.
Und manchmal bleibt nicht genug Zeit.Hayır, yeterli zaman yoktu.
Nein, es war nicht genug Zeit.Vulcanda durmak için yeterli zamanımız yok.
Nicht genug Zeit für einen Stopp auf Vulkan.Herkese ulaşmamız için yeterli zamanımız yok.
Es gibt nur nicht genug Zeit, alle herauszuholen.Sadece bir videoya sığmadığım tüm yerler; yeterli zaman yoktu.
Alle Orte, die ich einfach 
