Zorunda değiller Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hepsi aynı renk olmak zorunda değiller.
Hastalığı ya da yoksulluğu kabul etmek zorunda değiller.
Olabilirler, ama olmak zorunda değiller.
İnsanlar öğrenirken değer yarattıkları için, para ödemek zorunda değiller, zamanlarıyla ödeme yapıyorlar.
ama olmak zorunda değiller.
Elbette, sadece arabanızın arkasında durmak için çok güçlü olmak zorunda değiller.
Neyse ki kötülerle tek başlarına savaşmak zorunda değiller.
Bakanlıktan izin almak zorunda değiller.
Hayatlarını zayıf geçirmek zorunda değiller.
Denizgergedanları, bu heybetli denizgergedanları 2,5 metrelik boynuzsu dişleriyle, burada olmak zorunda değiller. Açık denizde olabilirlerdi.
Her ilişkiyi kaybetmek zorunda değiller çünkü herkesle bir farklılık içinde olabilecek bir inanç sistemi geliştirdiler.
Bu şirketlerin hangi şirketler olduğunu söylemek zorunda değiller, ama onların ne yaptığını izlediğinizde bunu söylemek kolay olur.
bakıp ortadan kaybolduğunu ve nerede olduğunu… bilmediğimizi söylemek zorunda değiller.
Onlar tüm gece bir melekle güreşen Yakup gibi mücadele etmek zorunda değiller, ya da 40 gün 40 gece vahşi doğada kalan İsa gibi,
Onlar tüm gece bir melekle güreşen Yakup gibi mücadele etmek zorunda değiller, ya da 40 gün 40 gece vahşi doğada kalan İsa gibi,
Zıt güçler, ebediyen zıtlaşmak zorunda değillerdir.
Özel Okullar National Curriculumu çok sıkı takip etmek zorunda değillerdir.
İnsanlar birbirleri ile yalnızca günlük sohbet etmek zorunda değillerdir.
Kayıp hazineleri aramak zorunda değillerdir, ancak değerli ya da yaşlı her şeyi.
Küçük masalar her zaman kısa boylu olmak zorunda değillerdir.