OLMAZ - Yunan'ya çeviri

όχι
hayır
değil
yok
hayır , hayır
olmaz
δεν μπορώ
yapamam
edemem
veremem
olamam
edemiyorum
bu
yapamıyorum
olmaz
gelemem
ben
δεν θα
olmayacak
olmaz
etmeyecek
olmayacağım
verecek değilim
etmeyeceğiz
olmayacağız
hiçbir zaman
olurdu , değil
alacak değilim
αν δεν
olmazsa
olmasa
eğer hiç
eğer değilse
edilmezse
eğer hiçbir
olmadıkça
vermezsen
eğer henüz
eğer kimseyi
δεν υπάρχει
ben yokum
var olamam
var değilim
δεν γίνεται
olduğu
δεν έχουν
yok
var
hiç
yok benim
sahip değilim
olmadığını
daha
bir
pek
hakkım yok
δεν είναι
değilim
değilim ben
olmadığımı
o
ben pek
çok
senin
δεν συμβαίνει

Olmaz Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Olmaz, OReily.
Αποκλείεται, Ο'Ράιλυ.
Olmaz! Üstünde büyükannemin resmi olan bir kaba işemem!
Δεν μπορώ να κατουρήσω σε ένα φλιτζάνι που έχει επάνω του τη φωτογραφία της Γιαγιάς!
Hayır, herkesin ki olmaz.
Όχι, όχι δεν έχουν όλοι.
Tedden kaşif olmaz.
Ο Τέντ δεν είναι εξερευνητής.
Ama, bu sadece yazılı ve mektuplarla olmaz.
Αλλά αυτό δεν γίνεται μόνο με γραπτά και με επιστολές.
Lol Oradan çıkar, sonra makinem olmaz ve iyi çalışır.
Lol Έχει μόνος του διοικητικό συμβούλιο τότε δεν θα μηχανή μου και αυτό λειτουργεί καλά.
Olmaz. McFly çalmazsa,
Αν δεν παίξουν οι Μακ Φλάι,
Ancak, bu her zaman olmaz, bu yüzden toz jelatin takviyesi alıyorum.
Ωστόσο, αυτό δεν συμβαίνει πάντα, οπότε λαμβάνω ένα συμπλήρωμα ζελατίνης σε σκόνη.
Olmaz, Jeremiah.
Αποκλείεται, Τζερεμάια.
Sensoth da'' Bir fille olmaz.'' dedi.
Και ο Σένσοθ είπε:"Όχι με τον ελέφαντα δεν μπορώ.".
Bir basketbolcunun neden çocuğu olmaz?
Γιατί οι μπασκετμπολίστες δεν έχουν παιδιά;?
Hayır bayım, olmaz.
Όχι κύριε, δεν είναι.
Toplu tasima ve kiralik araç olmaz. Yüzümüzü taniyorlar.
Δεν γίνεται με τη δημόσια μεταφορά και ενοικιαζόμενα αμάξια. Έχουν δεί τα προσωπά μας.
Gizlemek olmaz.
Απόκρυψη δεν θα.
Öbür uçağı ile olmaz. Bu sorunun başkası?
Αυτό δεν συμβαίνει με άλλα αεροσκάφη. Κάποιος άλλος με αυτό το πρόβλημα;?
Olmaz. Hayır.
Αποκλείεται, όχι.
Ama bu anlaşmaya uymazsan seni öldürmeme engel olmaz.
Όμως, αυτό δεν θα μ' εμποδίσει να σε σκοτώσω… αν δεν τηρήσεις τη συμφωνία.
Çekime hazır mı? Üç saat makyaj ve saç yaptıracaksa olmaz.
Αν θέλει μακιγιάζ για τρεις ώρες, δεν μπορώ να το κάνω.
Hava göçebelerinin orduları olmaz, Meelo.
Οι νομάδες του αέρα δεν έχουν στρατό, Μίλο.
Evet, problem olmaz dedi.
Είπε"ναι". Ότι δεν είναι πρόβλημα.
Sonuçlar: 11203, Zaman: 0.1471

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Yunan