A READER in Turkish translation

• bir okuyucu
• okuyucu
• okur
• okuyan
• bir okuyucum
• reader

Examples of using A reader in English and their translations into Turkish

Which are just a sad excuse to talk about yourself. Today, a reader sent me one of those annoying self quizzes.
Bugün bir okuyucum bana kendisi hakkında üzücü bahaneler sunan… şu rahatsız edici kişilik testlerinden birini yolladı.

An iOS device with Passbook can be scanned under a reader to process a mobile payment at locations that have compatible hardware.
Passbooklu bir iOS cihazı, uyumlu bir donanıma sahip yerlerde bir mobil ödeme işlemesi için bir barkod okuyucu altında taranabilir.

And a biter. But right now what I need is an inventor, a reader.
Ve bir de ısırıcı… bir okuyucu… Şu anda bize bir mucit lazım.

And a biter. a reader But right now, what I need is an inventor.
Şu anda bize bir mucit lazım… bir okuyucu… ve bir de ısırıcı.

satisfaction, could a reader derive from an ending like that?
tatmin duygusu çıkarabilir okuyucu böylesi bir sondan?

But what sense of hope, or satisfaction, could a reader derive from an ending like that?
Ama okurlarım… nasıl umutla dolup böyle bir sondan zevk alabilirdi ki?

Coverage in multiple languages and a cross-regional approach to the Balkans are among the strengths of Southeast European Times, according to a reader survey.
Düzenlenen bir okur anketine göre, çok dilli yayın ve Balkanlara bölgeler ötesi bir yaklaşım Southeast European Timesın güçlü yanları arasında yer alıyor.

At least Sparks understands what a reader can tolerate
En azından Sparks bir okuyucunun nelere müsamaha gösterebileceğinden

And thou(O Muhammad) wast not a reader of any scripture before it, nor didst thou write it with thy right hand, for then might those have doubted, who follow falsehood.
Sen daha önce bir kitabtan okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı, batıl söze uyanlar şüpheye düşerlerdi.

As a reader, I felt excited
Bir okur olarak heyecanlı

When I mentioned in my blog that I could no longer eat, drink, or speak, a reader wrote,"Do you miss it?
Blogumda artık yiyip, içip, konuşamadığımı yazdığımda okuyuculardan biri'' Özlüyor musun?'' yazmıştı?

Former Yelp reviewer who got banned for using too many obscenities in a review for a children's theater, and a reader of half of one of Iyanla Vanzant's books.
Çocuk tiyatrosu eleştirisinde müstehcen dil kullandığım için yasaklı eski Yelp eleştirmeniyim ve Iyanla Vanzant kitaplarından birinin yarısını okudum.

And thou(O Muhammad) wast not a reader of any scripture before it, nor didst thou write it with thy right hand,
Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı,

strategies to actually design brain plasticity-based approach to drive corrections in the machinery of a child that increases the competence of the child as a language receiver and user and, thereafter, as a reader.
kullanıcısı ve sonrasında okuyucusu olarak ustalığını artıran mekanizmadaki düzeltmeleri yürütmek üzere beynin plastisitesine dayalı bir yaklaşımı tasarlamak için bu stratejilerin kullanılması hakkında konuşacağım.

She's a reader.
O bir okuyucu.

A Reader's Digest look.
Readers Digest bakışı bu sizdeki.

We have a reader.
Aramızda okur birisi varmış.

I married a reader.
Okumayı seven biriyle evlenmişim.

She's a reader.
O zihin okuyor.

Hot sauce from a reader.
Bir okuyucudan acı sos.