Examples of using Appalling in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Appalling, isn't it, folks?
Ne kadar kötü değil mi, millet?We must be allowed to fantasize in our appalling situation.
Bu korkunç durumu hayal etmek için kendimize izin vermeliyiz.What is that appalling smell?
You're doing what any sane man in your appalling circumstances would do.
Yes. Appalling, isn't it?
Evet, hayret verici değil mi?We're appalling!
Çok korkuncuz!Despite these appalling manners we must keep our interests alive in this region.
Bu korkunç davranışa rağmen çıkarlarımızı Isn't this appalling?
Ne korkunç, değil mi?Appalling, wasn't it?
And do you imagine that I would permit my wife to work under these appalling conditions?
Ve karımın bu ürkütücü koşullarda çalışmasına izin vereceğimi mi sanıyorsunuz?Yes, that's exactly the most appalling thing you could have said.
Söyleyebileceğin en önemli şeyi söylemiş oldun. Evet.The English really are appalling, aren't they?!
İngilizler gerçekten dehşet verici, değil mi?The marketing's appalling, but the science, it's… it's very.
Pazarlama çok kötü ama bilim oldukça.Appalling, I would give you all losing scores.
Let him stay in my house. Master Fox, conditions here are appalling.
Buradaki koşullar çok kötü bırak da benim evde kalsın o. Üstad Fox.Appalling. yeah,
İğrençti. Evet,Yeah, I knew you would hate it. Appalling.
İğrençti. Evet, nefret edeceğini biliyordum.Those appalling machines?
Bu dehşet verici makineler?Yes, that's exactly the most appalling thing you could have said.
Evet. Söyleyebileceğin en önemli şeyi söylemiş oldun.of course, appalling in the bends.
tabii ki, dönemeçlerdeki dehşet.
