BUT GO in Turkish translation

• ama git
• ama gidin

Examples of using But go in English and their translations into Turkish

don't say anything, but go.
peki söyleme; ama git!

Little unnecessary, but go, Stan!
Biraz gereksiz oldu ama, yürü be, Stan!

I have to manage some business of my own, but go do your interview.
Benim de halletmem gereken bazı işlerim var, ama git ve röportajını ver.

But go ahead and try.
Lakin git ve şansını dene.

You don't want to say anything, don't say anything, but go.
Bir şey söylemek istemiyorsan söyleme ama git.

So, go. But go now.
Ama şimdi git. O yüzden git.

But go. Not true.
Doğru değil. Ama git.

But go home.
Ama… Evine git.

Go then maid of Lorraine, I expect but little of you, but go.
Git bakalım Lorrainein Bâkiresi, senden pek bir beklentim yok ama git.

But go now.
Şimdi gitmelisin ama.

I'm not throwing you out, but go.
Seni başımdan atmıyorum, ama git.

But Go Man Chul was with Han Jung Ran at a motel.
Ama Go Man Chul, Han Jung Ranla moteldeymiş.

I'm sure the store's closed but go ahead.
Giysi dükkanı kapanmak üzere, fakat gidelim.

Thou shalt not choose but go.
Sen seçimini yaptın ama gitmeyebilirsin.

I'm sorry. I love you, but go tell Cam.
Üzgünüm, seni seviyorum ama gidip Came söyle.

Okay, so I didn't have a written lease as such, but go ask my landlady, Mrs. Conroy.
Tamam. Yazılı bir sözleşmem yoktu ama gidin ev sahibime sorun. Bayan Conroy.

treat her like crap until she hangs herself, but go.
kendisini… asana kadar ona bok gibi davran ama git!

you will find work, but go now and don't look back.
bir iş bulursun. Şimdi gitmelisin ama.- Geriye de sakın bakma.

You don't know what my thing is, but go ahead, Romeo… Take a shot.
Neyin bana göre olduğunu bilemezsin, ama git bakalım, Romeo dene şansını.

Okay, then take her for granted and treat her like crap until she hangs herself, but go!
Tamam, o kendini asan kadar ona bok gibi davran. Ama git.