CAN'T GET IN in Turkish translation

• içeri giremiyor o
• giremez
• binemezsin

Examples of using Can't get in in English and their translations into Turkish

So the bad lads can't get in.
Böylece kötü çocuklar içeri giremiyor.

Adam can't get in.
Adam giremiyormuş.

They make sure that That real hackers can't get in.
Gerçek bilgisayar korsanlarının girmesine engel olurlar.

Even I can't get in.
Ben bile giremem.

Can't get in unless we have red eyes.
Gözümüz kırmızı olmadan içeri giremeyiz.

All right… so i can't get in!
Tamam… ben içeri giremiyorum!

I'm parked right on the other side of you and I can't get in.
Arabam hemen yanda ve ben içine giremiyorum.

He says this way, contamination can't get in.
Bu şekilde mikropların içeri giremeyeceğini düşünüyor.

Yeah, but-but they can't get in, either.
Evet ama onlar da içeri giremezler.

An outside man who can't get in.
dışarıdaki adamında içeri giremiyor.

Our cameras can't get in there so we don't know… I wonder if Tracy's got an update for us on the ground?
Kameralarımız içeri giremiyor o yüzden bilemiyoruz… Tracynin oradan yeni haberi var mı?

so the bad lads can't get in. That particular prayer is to ward off evil spirits.
böylece kötü çocuklar içeri giremiyor. Bu özel dua kötü ruhları engellemektir.

off evil spirits and they have covered the mirrors, so the bad lads can't get in.
böylece kötü çocuklar içeri giremiyor. Bu özel dua kötü ruhları engellemektir.

OK. they can't get in but we can't get out. I mean.
Yani, onlar içeri giremezler, ama biz de dışarı çıkamayız. Pekala.

Can't get in. No keys.
Anahtar yok, giremem.

We can't get in.
Giremedik. 2 Hoogte Kadijk.

If we can't get in.
Biz giremiyorsak Atlas da giremez.

The guy can't get in.
Adam yanına gidemez.

So we can't get in?
Yani içeri giremezmiyiz?

I couldn't get in.
Ben içeri giremedim.