CAN'T MOVE in Turkish translation

• hareket edemiyor

Examples of using Can't move in English and their translations into Turkish

No. Terry can't move.
Terry kıpırdayamıyor. Olamaz.

Except I can't move.
Siz hareket edebiliyor musunuz?

Just because your car can't move doesn't mean you can't. You.
Sizin de hareket edemeyeceğiniz anlamına gelmez. Çünkü otomobilin hareket edememesi.

Can't move.
Hareket edemez.

Man, you can't move.
Sen kıpırdayamıyorsun.

I-I can't move. Yeah.
Hareket edemiyorum. Evet.

She's bedridden and can't move or walk.
Yatalaktır ve hareket edemez, yürüyemez.

Can't move.
Hareket edemiyorlar.

Alice can't move, right?
Alice hareket edemez, değil mi?

Can't move your arms.
Kollarını kımıldatamıyorsun. Hareket edemiyorsun.

Can't move your arms.
Hareket edemiyorsun. Kollarını kımıldatamıyorsun.

Can't move. Energy surge compromised mobility.
Hareket edemiyorum. Enerji dalgalanması hareket etmemi engelliyor.

I can't move to LA.
Los Angelesa taşınmam imkansız benim.

I got bit by a dog this morning, I can't move around.
Hareket edemiyorum. Bu sabah beni köpek ısırdı.

What is happening? Can't move.
Hareket edemiyorum. Ne oluyor?

Yes. During the night, when Titans can't move.
Evet. Devlerin hareket edemediği gece vakti.

The needle can't move. Very still.
İğne hareket edemez. Çok hala.

We can't move.
Hareket edemiyorum, bizi yakaladılar.

Doctor, I'm stuck here'cause I can't move.
Doktor… ben hareket edemiyorum… sen neden buradasın?

I'm gonna dance until my feet can't move Come along, get in the groove.
Ayaklarım kopana kadar dans edeceğim Gelin, müziğe uyun.