Examples of using Can explain in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
What happened to us on April 7, 2013. No one can explain.
Nisan 2013 gününde… bize ne olduğunu kimse açıklayamıyor.Perhaps you can explain.
Belki de siz açıklayabilirsiniz.There's somebody here who can explain it all.
Burada bütün bunları açıklayabilecek birisi var.No one can explain a feeling.
Kimse hislerini açıklayamaz.No one can explain it.
Kimse bunu açıklayamıyor.Maybe you can explain to me I wish I knew.
Keşke bilseydim. Belki siz bana açıklayabilirsiniz.No doctor can explain that.
Hiçbir doktor bunu açıklayamaz.Tom is the only one who can explain what happened.
Tom ne olduğunu açıklayabilecek tek kişidir.Nobody can explain how she got hold of it.
Notu nasıl ele geçirdiğini kimse açıklayamıyor.Perhaps you can explain, Commander.
Belki de siz açıklayabilirsiniz, Komutan.I don't think any word can explain a man's life.
Bana kalırsa hiçbir kelime bir insanın hayatını açıklayamaz.Someone who can explain what's happening to you.
Sana neler olduğunu açıklayabilecek birine.Something very strange has occurred and only you can explain it.
Garip bir durum var ve bunu ancak siz açıklayabilirsiniz.My faith can't exclude chance but my chance can explain faith.
Kaderim…, şanssız olabilir ama şansım… kaderimi açıklayamaz.No one can explain it.
Kimse bunu açıklayamaz.Nobody who can explain your whereabouts.
Kimse nerede olduğunu açıklayamaz.Nothing else can explain what's happened.
Başka hiçbir şey olan biteni açıklayamaz.No one in the entire world can explain that.
Dünyadaki hiç kimse bunu açıklayamaz.There's an extra $20 in this if you can explain to me what's going on.
I don't even know if I can explain why.
Nedenini açıklayabilir miyim onu bile bilmiyorum.
