Examples of using Chisel in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
You would need a rock hammer and a chisel.
Bir kaya çekicine ve keskiye ihtiyacınız olur.A fuckin' chisel?
Keski mi?I was thinking this is a really nice chisel.
Bunun gerçekten güzel bir keski olduğunu düşünüyorum.I guess we know what the punch chisel was for.
İskarpelanın ne için olduğunu öğrenmiş olduk.If you request Coldplay, Chisel or Zep, I will electrocute you.
Eğer Coldplay, Chisel ya da Zep istersen elektrik veririm sana.Chisel, please.
İskarpelayı rica edeyim.At this point, I would need a chisel.
Bunun için neştere ihtiyacım var.A chisel and a pair of hands.
Bir keski ve I was thinking this is a really nice chisel. No.
Bunun gerçekten güzel bir keski olduğunu düşünüyorum. Hayır.When my chisel hits the rock, that the rock's in tune.
Murcu taşa vurduğum zaman taş sanki ahenk kazanıyor.That means Bunny was likely killed about an hour before Chisel died.
Demek ki Bunny Chisel ölmeden yaklaşık bir saat önce ölmüş.What's your connection with Bunny and Chisel?
Bunny ve Chiselle bağlantın ne?Jacob Martel has been paying Chisel some serious scratch for months.
Jacob Martel Chisele aylardır ciddi ödemeler yapıyormuş.Chisel tracked her to Don E Be Goodz.
Chisel kızın izini Don E Be Goodza kadar sürmüş.What fine chisel!
Ne güzel bir yontu.Probably using this half-inch chisel.
Muhtemelen bu 14 santimlik keskiyle olmuş.The hammer, chisel.
Çekiç, yontuyor.Sheriff Chisel Chin?
Ice pick? Same as Chisel.
Buz kıracağı mı? Chiseldeki gibi.Same as Chisel. Ice pick?
Buz kıracağı mı? Chiseldeki gibi?
