COMPARE in Turkish translation

[kəm'peər]
[kəm'peər]
karşılaştırmak
compare
match
comparison
mukayese
compare
comparison
hold a candle
karşılaştır
compare
match
comparison
kıyasla
comparing
nazaran
compared
in contrast to
than any
karşılaştırma
compare
match
comparison
kıyaslama
comparing
kıyaslanamaz
comparing
kıyaslamamalıyız
comparing
karşılaştırmaya
compare
match
comparison

Examples of using Compare in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
But it cannot compare with pristion.
Ama Pisthyanla mukayese edilemez.
Can't compare with Young's.
Youngla kıyaslanamaz bile.
Zorn, why do we even have to compare?
Zorn neden karşılaştırma yapmak zorundayız?
What could possibly compare?
Ne kıyaslama olabilir ki?
I wanna go to rehab and compare penises with famous people.
Ben de rehabilitasyona gidip ünlülerle penis karşılaştırmak istiyorum.
Compare the way we live, and the way they live.
Bizim ve onların yaşam biçimlerini karşılaştır.
But you can't compare lamb and venison!
Ama kuzuyla geyik etini mukayese edemezsin!
Compare yourself with Jiang Chen.
Kendini Jiang Chenle kıyasla.
And would I be sure that this is love Beyond compare?
Ve bunun kıyaslanamaz bir aşk olduğundan emin olabilir miydim?
Riches beyond compare.
Karşılaştırma ötesindeki zenginler.
You know Lauren says we shouldn't compare like this.
Biliyorsunuz Lauren kıyaslama yapmamamız gerektiğini söyledi.
Listen. We mustn't compare ourselves to regular people.
Kendimizi sıradan insanlarla kıyaslamamalıyız. Hayır. Dinle.
You can't compare an iPhone with a tampon.
Eğer bir tampon ile bir iphone karşılaştırmak olamaz.
Compare the file the link points to. Off: Compare the links.
Bağın işaret ettiği dosyayı karşılaştır. Kapalı: Bağları karşılaştır.
Computer, enhance far-left figure and compare.
Bilgisayar, soldaki figürü geliştir ve kıyasla.
We don't have to compare.
Listen. We mustn't compare ourselves to regular people.
Kendimizi sıradan insanlarla kıyaslamamalıyız. Dinle. Hayır.
My burdens can't compare to that of Salem itself.
Benim yüklerim Salemınkilerle kıyaslanamaz bile.
Don't you dare compare something like you to Ha Ni!
Sakın ola bir daha kendini HaNi ile kıyaslama curetinde bulunma!
You and i can compare.
işimiz bitince, bir karşılaştırma yapabiliriz.
Results: 350, Time: 0.0797

Top dictionary queries

English - Turkish