Examples of using Correcting in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Course correcting. The universe, unfortunately, has a way of.
You will have to stop correcting me if we're gonna get along, Lass.
Correcting error now on tracking system.
İz sürme sistemi hatası düzeltiliyor.Course correcting. The universe, unfortunately, has a way of.
Ne yazık ki evrenin, olayların akışını düzeltme yöntemi vardır.And by the third house… I stopped correcting them.
Üçüncü eve geldiğimde onları düzeltmeyi bıraktım.Correcting error on tracking system.
İz sürme sistemi hatası düzeltiliyor.I stopped correcting them. And by the third house.
Üçüncü eve geldiğimde… onları düzeltmeyi bıraktım.Correcting for tracking system error.
İz sürme sistemi hatası düzeltiliyor.Thanks for correcting my mistakes.
Hatalarımı düzelttiğiniz için teşekkürler.Error correcting codes fill in the dropped bits.
Forgive me for correcting you, but it is absolutely the business of a journalist.
Sizi düzelttiğim için bağışlayın ama, bu kesinlikle bir gazetecinin vazifesi.Are you volunteering orjust correcting me?
Beni mi düzeltiyorsun? Gönüllü müsün yoksa sadece?Correcting the problem, sir.
Sorunu düzeltiyoruz efendim.You always have to police correcting?
I have decided to stop correcting him.
Correcting course via Ship Channel Bank.
Maria was still sitting at her desk and correcting homework.
Maria hala masasında oturup ödev düzeltiyordu.Maybe it has lasted that long thanks to error correcting codes.
Belki de bu kadar uzun ömürlü olması… hata düzeltici kodlar sayesindedir.We start correcting her behavior like she's doing something wrong.
Sanki kız yanlış bir şey yapıyormuş gibi onun davranışlarını düzeltmeye başladık.For correcting her mistakes?
Onun hatalarını düzelttiğin için?
