Examples of using Creative process in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Going to fundraisers and watching the creative process unfold. I can understand why, you know, Wynn would not be really into… and would rather be hanging around the theater.
Izlemeyi tercih ediyordu. Sebebini anlayabiliyorum, Wynn bağış toplama etkinliklere gitmektense tiyatroda takılıp yaratıcı sürecin ortaya çıkışını.And would rather be hanging around the theater, and watching the creative process unfold. going to fundraisers I can understand why, you know, Wynn would not be really into.
Izlemeyi tercih ediyordu. Sebebini anlayabiliyorum, Wynn bağış toplama etkinliklere gitmektense tiyatroda takılıp yaratıcı sürecin ortaya çıkışını.I don't know exactly where it's going, but… you know… creative process.
Ama bilirsin işte, yaratıcı bir süreç. Tam olarak nereye gittiğini bilmiyorum.At some point it's just so unbelievably frustrating… and it becomes like something that obstructs the creative process.
Bir noktada inanılmaz derecede sinir bozucu… Ve yaratıcı prosesi engelleyen bir şey haline geliyor.Our design meetings are organized around burstiness, which is a rapid-fire creative process Everybody. that really just unlocks the unconscious.
Bu da, bilinçsizliğin kilidini açan çok seri bir yaratıcılık süreci oluşturuyor.Our design meetings are organized around burstiness, that really just unlocks the unconscious. which is a rapid-fire creative process- Everybody.
Bu da, bilinçsizliğin kilidini açan çok seri bir yaratıcılık süreci oluşturuyor.Which is a rapid-fire creative process that really just unlocks the unconscious.- Everybody. Our design meetings are organized around burstiness.
Bu da, bilinçsizliğin kilidini açan çok seri bir yaratıcılık süreci oluşturuyor.That really just unlocks the unconscious. which is a rapid-fire creative process Our design meetings are organized around burstiness.
Bu da, bilinçsizliğin kilidini açan çok seri bir yaratıcılık süreci oluşturuyor.Staying true to the local spirit, he's exploring a unique creative process-- one that shaped our entire cosmos.
Yerel ruha sadık kalmak, eşsiz bir yaratıcı süreç araştırıyor.heavens and hells. Striding onstage in a glorious cape cut from Tyvek, she describes her creative process and the way her stories develop from snips and slices.
Tyvek malzemesinden kesilerek hazırlanan görkemli bir pelerinle sahnede ilerleyen sanatçı kendi yaratıcı sürecini tanımlar ve hikayelerin parça parça ne şekilde olgunlaştığını ve geliştiğini aktarır.The singer's experience working on American Horror Story influenced the creative process of Joanne, with Gaga mentioning:"I have returned to something I have believed in so much, which is the art of darkness.
Şarkıcının American Horror Storydeki deneyiminden sonra ayrıca albümün yaratıcılık sürecinde Gaga'' İnandığım şeye geri döndüm ki bu da karanlığın sanatıydı.And I'm going do that also by looking at what I think is part of my creative process, which includes a number of things that happened, actually-- the nothing started even earlier than the moment in which I'm creating something new.
Ve bunu aynı zamanda yaratıcı sürecimin bir parçası olduğunu düşündüğüm, birden fazla şeyin oluşumunu içeren kısmına bakarak yapacağım; aslında-- hiç birşey, benim yeni bir şey yarattığım anın çok öncesinden başlamıştı.we can all relate to, this creative process of trying to come up with something from nothing.
şey olduğunu düşünüyorum-- hepimizin ilgili olduğu That's the creative process.
Buna, yaratıcı süreç deniyor.The creative process is raw.
It's a very creative process, lying.
Yalan söylemek, yaratıcı bir süreç gerektirir.It's a very creative process, lying.
Yaratıcı bir süreç gerektirir. Yalan söylemek.This always happens in the creative process.
Yaratım sürecinde bu hep olur.Ah, but it… enough creative process.
At the heart of the creative process is the programmer.
Yaratıcı sürecin kalbinde programcı bulunur.
