DIRECTIONALITY in Turkish translation

• yönü
• yön
• yönüne
• yönünü
• izler
• doğrultu

Examples of using Directionality in English and their translations into Turkish

The directionality of the puncture wound, the stabbings, the fractures.
Saplama yarasının, kemik kırıklarının yönü.

She wants me to determine the directionality of every bone injury?
Kemiklerdeki tüm hasarların yönlülüğünü belirlememi mi istiyor?

Wait… the directionality, it's unusual.
Bekle yönlülük olağandışı.

Directionality the same.
Yönleri aynı.

Directionality and the placement of the impact wounds indicate that it was a five-man team.
Yönler ve çarpışma yaraları beş kişilik bir ekip olduklarını gösteriyor.

The directionality on the report showed a right-to-left trajectory.
Rapordaki yönde sağdan sola yazıyordu.

But if most injuries happened while the victim was inside the tornado, then how does directionality.
Fakat, hasarların çoğu kurban kasırga içindeyken olduysa yönlülüğün burada ne.

But based on the location and directionality, the wound would have severed the carotid artery.
Ama yerine ve yönüne bakarsak, bu yara şah damarını kesmiş olabilir.

There's no clear directionality for the sandblasting effect.
Kumlama etkisine ait belli bir yönlenme yok.

The directionality of the ash suggests that he was dragged by his feet off the end of the bed.
Küllerin yönü adamın sürüklendiğini gösteriyor. Ayağının bittiği yerden yatağın sonuna kadar.

Directionality, in molecular biology and biochemistry, is the end-to-end chemical orientation of a single strand of nucleic acid.
Moleküler biyolojide doğrultu, bir nükleik asit ipliğini oluşturan nükleotitlerin uçuca eklenme yönüyle ilişkildir.

X-ray telescopes(XRTs) have varying directionality or imaging ability based on glancing angle reflection rather than refraction or large deviation reflection.
X-ışını teleskopları kırılma ya da geniş sapma yansımalarından farklı olarak kayan yansıma açılarına dayanılarak yön veya görüntüleme yeteneğine sahiptir.

Yeah. If we use the density and the directionality of the blood drops,
Evet. Kan damlalarının yönünü ve yoğunluğunu kullanırsak,

So then, if we know directionality, then we can extrapolate the victim's relative body positions within the tornado at the time of each injury.
O zaman, eğer yönlülüğü bilirsek kurbanın, her hasar anında kasırga içindeki bağıl konumunu belirleyebiliriz.

Directionality of the blade marks and striations on the bone would suggest that the incision was initiated on his right lateral side.
Kemikteki testere ağzı izlerinin ve çizgilerin yönleri kesiğin, sağ kol tarafından yapıldığını gösteriyor.

Their directionality definitely suggests Harriet was suffocated while submerged,
Bunların yönleri kesin olarak, Harrietin çikolataya batırılmışken boğulduğunu gösteriyor bu

The directionality of the fragments with flash patterns and high traces of lithium cobalt oxide seem to confirm Sid's theory about it exploding.
Parçacıkların yönleri, yüksek miktarda lityum kobalt oksitle bir arada incelendiğinde Sidin patlama teorisi doğru gibi görünüyor.

because they're all adding new directionality, is R3.
üç vektörün açıklığı R3, çünkü hepsi yeni bir yön katıyor.

that's one of the first things we know, that directionality is a very key aspect of linguistic scripts.
Şimdi, bildiğimiz başlıca şeylerden biri şu ki, yönlülük, bir metnin dil yansıttığına inanmada kilit noktalardan biridir.

represented by the others, it's not adding any new directionality or any new information, right?
bu vektör kümedeki diğer vektörlerle gösterilebilir. Bu şekilde yeni bir yön, yeni bir bilgi eklenmiyor değil mi?