DRASTICALLY in Turkish translation

['dræstikli]
['dræstikli]
sert bir biçimde
şiddetli şekilde
belirgin bir şekilde
aşırı derecede
extremely
overly
incredibly
terribly
awfully
extraordinarily
şiddetli biçimde

Examples of using Drastically in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Things will be drastically different from now on.
Bundan sonra işler şiddetle farklı olacak.
Regarding her weapon are so drastically different.
Silaha ilişkin bu kadar büyük fark var.
Grayza's arrival… drastically changes our timetable.
Grayzanın gelişi takvimimizde önemli değişiklikler yaptı.
The gravity on that planet will slow our clock compared to Earth's drastically.
O gezegendeki yer çekimi, Dünyaya göre zamanımızı epey yavaşlatır.
Miki Murga claims that the purchasing power of households in Serbia has fallen drastically.
Miki Murga, Sırbistandaki hanelerin satın alma gücünün belirgin derecede düştüğünü iddia ediyor.
The cost of living has increased drastically.
Yaşamanın maliyeti şiddetle artmıştır.
The weather changes drastically with altitude, to lose these guys.
Hava yükselti ile birlikte şiddetli bir değişim gösteriyor.
The rates of theft and burglary have risen drastically.
Hırsızlık ve soygun oranları… ciddi biçimde arttı.
It drastically affects a fighter's mind.
Dövüşçünün zihnini fazlasıyla etkiler.
Things have drastically changed now.
Artık durum çok değişti.
Temperature around drone six is increasing drastically!
Altıncı droneun çevresindeki sıcaklık şiddetle artıyor!
The market, that printed books used to dominate, is changing drastically.
Basılı kitapların hâkim olduğu piyasa kökten bir değişim içinde.
How could you change so drastically in an hour?
Bir saatte nasıl bu kadar değişebilidin?
All electrical power in the area is being drastically reduced.
Bölgedeki elektrik gücü ciddi oranda azaldı.
Montolo changed his M.O. drastically with the last victim.
Montolo son kurbanda yönteminde ciddi değişiklik yaptı.
It would change drastically if people from the future get involved in this era.
Eğer gelecekten gelenler buraya müdahil olursa şiddetli bir şekilde değişim başlayacaktır.
The statistics are especially impressive in light of fallout from the 11 September terrorist attacks, which drastically changed the political and economic climate worldwide.
İstatistikler, tüm dünyadaki siyasi ve ekonomik iklimi büyük ölçüde değiştiren 11 Eylül terör saldırılarının yol açtığı düşüş de göz önüne alınırsa, özellikli etkileyici bir tablo sergiliyor.
contrary to Prime Minister Hashin Thaci's promises to drastically reduce vehicle expenses.
Başbakan Haşim Thacinin araç harcamalarını önemli ölçüde kısma sözlerine rağmen, araç alımına 3 milyon avro ayırdı.
The reform drastically changed the structure of Italian intelligence, as compared to the 24 October 1977.
Ekim 1977 ile karşılaştırıldığında reformlarla büyük ölçüde, İtalyan istihbarat yapısı değişti.
Many books ended unsatisfactorily and drastically, often with suicide, and writers portrayed their
Birçok roman tatmin edici olmayan ve sert bir biçimde, sıkça intihar ile sona ererdi
Results: 101, Time: 0.0907

Top dictionary queries

English - Turkish