Examples of using Exploit in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
And when they find success then they exploit it.
I don't eat doughnuts with boys who exploit women.
Bill Harper is our first exploit.
Faydalanacağımız ilk kişi Bill Harper.The rich exploit and sack us.
Zenginler bizi sömürdüler ve talan ettiler.What I hate is people who exploit other people.
Ben başka insanları sömüren insanlardan nefret ederim.We are only just discovering in any detail how the inhabitants of the big blue exploit that.
Engin mavide yaşayanların bundan nasıl faydalandığının… ayrıntılarını henüz yeni keşfediyoruz.I'm just over the moon to be producing this movie about my daring exploit.
Cüretkâr kahramanlığımla ilgili bu filmin yapımından mutluluk duyuyorum.Isn't a lawless Nassau a weakness that Spain could exploit?
Kanunsuz Nassau, İspanyanın faydalanabileceği bir açık değil mi?Well, did you know that drug companies exploit Third World countries?
Peki, ilaç şirketlerinin üçüncü dünya ülkelerini sömürdüklerini biliyor muydun?Second, they exploit us.
Good people, don't let that wretched architect Edephus exploit you.
İyi insanlar, şu rezil Edephusun sizi sömürmesine izin vermeyin.We're not here to defend rich settlers and exploit Arabs.
Zengin yerleşimcileri koruyup, Arapları sömürmeye gelmedik.You exploit it.
Bundan faydalanıyorsunuz.find a weakness and exploit it.
Exploit somebody else.
Başkasını sömür.It's about how designer clothing companies exploit foreign workers.
Tasarımcı giyim şirketlerinin yabancı işçileri nasıl sömürdükleriyle ilgili.Some exploit openness and freedom.
Kimileri, bu açıklık ve özgürlüğü sömürdüler.Don't let that wretched architect, Edifis, exploit you. Good people!
İyi insanlar, şu rezil Edephusun sizi sömürmesine izin vermeyin!He may rob your wife, exploit or beat her.
Karını dolandırabilir, sömürebilir ya da dövebilir.They want to hurt and exploit you because of that.
