GLOBAL in Turkish translation

['gləʊbl]
['gləʊbl]
küresel
global
spherical
globular
dünya
world
earth
evrensel
universal
global
cosmic
ecumenical
genel
general
overall
common
public
generic
universal
global
executive
globale
globali
dünyanın
world
earth
dünyadaki
world
earth
dünyaya
world
earth
küreselleşiyor
global
spherical
globular
küreselleşme
global
spherical
globular
küresele
global
spherical
globular

Examples of using Global in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
No, I checked Global.
Globali kontrol ettim. Hayır.
Yes, we started at Global together.
Globale birlikte başladık. Evet.
But you, the son of the CEO of Merlyn Global.
Ama sen geldin Merlyn Globalin CEOsunun oğlu.
This discovery has led directly to our modern global civilization.
Bu keşif modern dünyanın uygarlıklarında hemen kabul gördü.
Global sea levels would rise by some 60 metres if all this was to melt.
Bütün bunlar eriseydi dünya çapındaki deniz seviyeleri 60 metre kadar yükselirdi.
He's getting more global every minute.- That's telling'em.
Her dakika daha da küreselleşiyor.- Aynen öyle.
But this family about to go global.
Ama dünyaya açılacak bu aile.
Yes, we started at Global together.
Evet. Globale birlikte başladık.
I'm searching the global power grid for power surges anywhere in the world.
Dünyadaki güç şebekelerini güç dalgalanmalarını bulmak için tarıyorum.
Masaari Global.
Masaari Globali.
It's a global village.
Küreselleşme. Alış artık.
How does he stop the global deceleration?
Dünyanın yavaşlamasını nasıl durduracak?
I represent a consortium of global military interests.
Dünya çapındaki orduların çıkarlarını kollayan bir ortaklığı temsil ediyorum.
Just to remind you, this is now a story of global significance.
Dünyaya malolmuş bir hikaye. Hatırlatalım ki bu artık.
The other half of our job is to tell the story to the global public.
Diğer yarısıysa, bu öyküyü dünyadaki herkese anlatmak.
Weather crisis has gone global.
Soğuk hava krizi küreselleşiyor.
Because the storage unit that she was found in was registered to Grayson Global.
Çünkü içinde bulunduğu depo konteyneri Grayson Globale kayıtlıymış.
Word is he's in town contracting for Talis Global.
Söylentiye göre Talis Globali yönetiyormuş.
But Africa's human population is growing at double the global rate.
Ama Afrikanın insan nüfusu dünyanın iki kat hızında artıyor.
What if we get Global to round up a few of them?
Küresele ihbar etsek de birkaçını içeri tıksalar?
Results: 7012, Time: 0.0482

Top dictionary queries

English - Turkish