HAVE TO DO SOMETHING in Turkish translation

[hæv tə dəʊ 'sʌmθiŋ]
[hæv tə dəʊ 'sʌmθiŋ]
birşeyler yapmak zorundayız
bir şeyler yapman gerekmez
bir şeyler yapmak zorundayız
bir şey yapmak zorundayım
yapman gereken bir şey var
birşey yapmam lazım
bir şey kalmaması

Examples of using Have to do something in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eventually, someone will have to do something about Tanisha.
Nihayetinde, birileri Tanisha konusunda bir şeyler yapmak zorunda kalacaktır.
But you have to do something for me.
Ama benim için bir şey yapmak zorundasın.
No s have to do something!
Birşey yapmak zorundayız ama!
You people have to do something.
Bir şeyler yapmak zorundasınız!
But you have to do something for me.
Ama benim için bir şey yapman gerek.
I-I have to do something.
Bir şeyler yapmak zorundayım.
You have to do something. Seriously?
Cidden mi? Bir şey yapmak zorundasın.
Really? You have to do something.
Cidden mi? Bir şey yapmak zorundasın.
Have to do something.
Bir şey yapmak gerek.
I have to do something, but I do not know where to start.
Bu konuda bir şey yapmam gerektiğini biliyorum, ama nereden başlayacağımı bilmiyorum.
We really have to do something about the pounding.
Bu gürültü için bir şey yapmamız gerek.
You will never be able to do anything.- l have to do something.
Sen hiçbir şey yapamayacaksın.- Bir şeyler yapmak zorundayım.
Seriously. We have to do something against it.
Ciddi olarak. Biz buna karşı bir şey yapmak zorundayız.
Hold down the fort, I have to do something.
Siz yuvada bekleyin. Birşey yapmak zorundayım.
Michael, we have to do something to save him.
Michael, onu kurtarmak için bir şey yapmamız gerek.
But you have to do something for me, too.
Ancak senin de benim için bir şey yapman gerek.
But you have to do something to justify my trust!
Ama sen benim güvenimi sağlamak…. için bir şeyler yapmak zorundasın!
I don't expect you to help me, but I have to do something.
Bana yardımcı olmanızı beklemiyorum ama ben bir şeyler yapmak zorundayım.
We have to do something.
Biz bir? ey yapmak zorunda.
I just have to do something that I have been dreaming about for years.
Yıllardır hayalini kurduğum bir şeyi yapmam gerekiyor.
Results: 86, Time: 0.0739

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish