Examples of using He will ask in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I bet he will ask your dad to come and fish here.
He will ask,"How many years did you stay on earth?
Allah inkarcılara'' Yeryüzünde kaç yıl kaldınız?'' diye sorar.Then he will know you come from me and he will ask you for proof.
Sonra benden geldiğini bilecek ve senden kanıt isteyecek.But he will ask you to fight for him.
Ama onun için savaşmanızı isteyecek.When he wishes to know something, he will ask.
Bilmek istediği bir şey olduğunda, sorar.And he will ask to meet you.
Şimdi, seninle tanışmayı isteyecek.Now, he will ask to meet you.
Şimdi, seninle tanışmayı isteyecek.Maybe he will ask to be locked up.
Belki de artık hapsedilmek isteyecek.God alone knows what he will ask you to give him!
Kim bilir sizden ne isteyecek!You don't think he will ask us how they died?
Bize nasıl öldüklerini sormayacaklarını mı sanıyorsun?He will ask us how they died? You don't think?
Bize nasıl öldüklerini sormayacaklarını mı sanıyorsun?He will ask me at the door"Who are you?
Kapıda bana sorucak'' Kimsin?You really think he will ask me to dance?
Sahiden beni dansa davet edeceğini düşünüyor musun?How do you know he will ask these?
He will ask you for papers, you don't stop.
Size evraklarınızı soracaklardır, sakın durmayın.He will ask you for the material.
Senden istediğimiz şey… o senden malzemeyi isteyecektir.You don't think he will ask us how they died?
Bize nasıl öldüklerini soracağını mı sanıyorsun?He will ask where I am! What will you say?
How do you know he will ask these?
Bunları soracağını nereden biliyorsun?He will ask for the money. Tell him you will pay whatever he wants.
Parayı isteyecektir. Ona ne isterse ödeyeceğinizi söyleyin.
