Examples of using Hell yeah in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hell yeah, but my reward will be getting that cat home safely.
Tabii lan, ama ödülüm o kediyi sağ salim eve geri almak olacak.Hell yeah, man.
Hell yeah, I'm feeling good about this one, boy.
Cehennem evet, hissediyorum bu konuda iyi, evlat.Hell yeah. A straight rapper?
Heteroseksüel bir rapçi mi? Tabii lan.Hell yeah.- You done?
Evet be.- Bitti mi?Hell yeah, Ro.
Cehennem evet, Ro.Hell yeah.-The curry goat.
Köri keçisi.- Tabii lan.Hell yeah, he is.
Cehennem evet, öyle.I will think about it. Hell yeah.
Bunu düşüneceğim. Evet be.Hell yeah.- For real?
Harbi mi?- Tabii lan.Hell yeah! The Chinese Tavares!
Çinli Tavares. Evet be!For real? Hell yeah.
Harbi mi?- Tabii lan.Shit, I killed a snake with my bare hands one time. Hell yeah.
Kahretsin, bir kere çıplak ellerimle bir yılanı öldürdüm. Cehennem evet.Hell yeah. Shit, I killed a snake with my bare hands one time.
Kahretsin, bir kere çıplak ellerimle bir yılanı öldürdüm. Cehennem evet.I suddenly have a lot of free time, so hell yeah. Yeah. .
Birden fazla boş zamanım var, cehennem evet. assaults anyone in here. Hell yeah, every Thursday.
buraya herhangi birine saldırır Cehennem evet, her perşembe.Hell yeah, every Thursday, comes in and assaults anyone in here.
Içeri gelir ve buraya herhangi birine saldırır Cehennem evet, her perşembe.Hell yeah. It's Randy Drexler.
Bu Randy Drexler. Cehennem evet.It's Randy Drexler. Hell yeah.
Bu Randy Drexler. Cehennem evet.
