HOW IT WORKED in Turkish translation

[haʊ it w3ːkt]
[haʊ it w3ːkt]
nasıl işe yaradığını
i̇şlerin nasıl
how was work
how did
how's business

Examples of using How it worked in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Using the cathedral buildings, he demonstrated how it worked.
Katedral binalarını kullanarak nasıl yapıldığını gösterdi.
Until I started directing movies, I didn't realize how it worked.
Film yönetmeye başlayana dek, işin nasıl işlediğini bilmiyordum.
That's not how it worked.
Öyle olmuyor.- Nasıl oluyormuş?
They figured out how it worked. And they started to quickly imitate the sounds they were hearing on the keyboard.
Nasıl çalıştığını çözdüler… ve klavyede duydukları sesleri çabucak taklit etmeye başladılar.
When I was a little girl, I took a butter knife and opened up a dead bunny to see how it worked.
Küçükken bıçağı elime alıp nasıl çalıştığını görmek için ölü bir tavşanın içini açmıştım.
nobody knew for sure how it worked until 2003.
2003 yılına kadar kimse nasıl işlediğini tam olarak bilmiyordu.
I never really knew how it worked but your mother said it protected her
Nasıl çalıştığını hiç bilmedim. Ama annen, kendisini koruduğunu söylerdi.
We lived with this mystery for decades. Much as our ancestors used fire without understanding how it worked.
Nasıl işe yaradığını anlamadan ateşi kullanan atalarımız gibi… bu gizemle onlarca yıl yaşadık.
She asked me how it worked, and I showed her how to pull it,
Bana nasıl çalıştığını sordu… ben
Much as our ancestors used fire without understanding how it worked, we lived with this mystery for decades.
Nasıl işe yaradığını anlamadan ateşi kullanan atalarımız gibi… bu gizemle onlarca yıl yaşadık.
And I showed her how to pull it, and made a bang.- She asked me how it worked.
Bana nasıl çalıştığını sordu… ben de gösterdim, patladı ve o da çığlık atmaya başladı.
While most kids were learning how to use their first laptop, I was taking mine apart to see how it worked.
Çocuklar ilk laptoplarını nasıl kullanacaklarını öğrenirken,… ben onların nasıl çalıştıklarını anlamakla meşguldüm.
And saw it in half to find out how it worked. So they had to get an original engine.
Ve nasıl çalıştığını öğrenmek için kalan yarısına baktılar. böylece orjinal bir motor almak zorundalardı ve.
calculators cheap crap…'cause he loved taking stuff apart, seeing how it worked.
hesap makineleri alırdım. Ucuz döküntüler işte. Nasıl çalıştıklarını anlamak için onları parçalamayı seviyordu.
So they had to get an original engine and saw it in half to find out how it worked.
Ve nasıl çalıştığını öğrenmek için kalan yarısına baktılar. böylece orjinal bir motor almak zorundalardı ve.
did not understand how it worked.
bulmuş, ama nasıl çalıştığını anlayamamışlardır.
to test how it worked for people with H.I. V.
insanlarda nasıl çalıştığını test ediyorlardı.
I mean, I knew I must be a Power, but I didn't know how it worked.
Yani bir güç olduğumu biliyordum, Ama nasıl çalıştığını bilmiyordum.
The way she moved the money, her knowledge of how it worked, issuing false statements, creating shell companies.
Parayı taşıma şekli, işin nasıl yürüdüğüne dair olan bilgisi… yalan beyanlar vermek, paravan şirketler yaratmak.
I don't know how it worked at your public school,
Devlet okulunda işler nasıl yürüyordu bilmiyorum.
Results: 65, Time: 0.0609

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish