I'M ACTUALLY in Turkish translation

[aim 'æktʃʊli]
[aim 'æktʃʊli]
aslında
actually
in fact
really
well
basically
indeed
originally
essentially
honestly
know
aslına bakarsan
ben aslında
i actually
i'm actually
i really
i originally
in fact i
i basically
i was kind
i kinda
i essentially
gerçekten
really
actually
truly
real
indeed
seriously
honestly
literally
genuinely
verily
ben gerçekten
i really
i actually
i truly
indeed , i
i honestly
verily i
i'm a real
surely i

Examples of using I'm actually in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I would love to, but I'm actually going to Joey's.
Çok isterdim ama aslına bakarsan şu çocuklardan birkaçıyla… Joeyin yerine gidiyorum.
I'm actually a bit bored.
Ben aslında biraz sıkıldım.
No, I'm actually from Vermont. 不,我实际来自Vermont.
Aslında Vermontluyum. Ohiolusun. Hayır.
No. I'm actually kinda pissed.
Hayır. Aslına bakarsan biraz sinirlendim.
Ma'am, I'm actually.
Bayan ben aslında.
I'm actually kinda pissed. No.
Hayır. Aslına bakarsan biraz sinirlendim.
I'm actually here to see you.
Aslında seni görmeye geldim.
I'm actually a very good listener.
Ben aslında iyi bir dinleyiciyim.
I'm actually kinda pissed. No.
Aslına bakarsan biraz sinirlendim. Hayır.
No, I'm actually here to see you.
Hayır, aslında seni görmeye geldim.
I'm actually.
Ben aslında.
No. I'm actually kinda pissed.
Aslına bakarsan biraz sinirlendim. Hayır.
I'm actually a bit impressed.
Aslında biraz etkilendim.
I'm actually more of a George Strait man myself.
Ben aslında George Straiti severim.
I'm actually third in line to the throne.
Aslına bakarsan tahtın 3.
I'm actually a more way careful driver when I'm drunk.
Aslında sarhoşken çok daha dikkatli sürerim.
I'm actually counting down the days until it's released.
Aslına bakarsan gösterime girmesi için günleri sayıyorum.
Well, I'm actually just here to see Connor.
Şey ben aslında Connoru görmek için gelmiştim.
No, thanks. I'm actually in sort of a hurry.
Hayır sağol. Aslında biraz acelem var.
I'm actually here about him.
Aslına bakarsan onun için buradayım.
Results: 210, Time: 0.0623

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish